Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aykut Veli Yıldız

Aykut Veli Yıldız

Türk'ün Sesi

Vebâlin var Türk milleti vebâlin!

Demokrasilerde toplumlar kendi geleceklerini ve kaderlerini kendileri tayin ederler.

Böyle bir yönetimde seçmenin cehâleti ülke ve halkın geleceği için en büyük tehlikedir.

Demokrasinin en büyük zafiyeti bilgi, beceri, nitelik ve liyakat yerine çoğunluğu koymasıdır.

Düşünme ve idrâk yetisini kaybetmiş, sorumluluk sahibi olmayan toplumlar popülist, mitoman ve algılarla yöneten bir lidere ihtiyaç duyarlar.

Bu tür toplumlar yoksulluk, cehâlet, sefâlet ve kötü yönetimden haz almaya ve gitgide “buna da şükür” gibi anlamsız bir şekilde tepki vermeye başlar.

Eğitimsiz toplumların en zayıf yanları ise okumadan, araştırmadan, anlamadan, düşünmeden, öğrenmeden körü körüne inanmak hususundaki hayret verici saplantıları ve temâyülleridir.

Ülkemizde nabza göre şerbet veren, boş vaatlerle aldatan, herkese mavi boncuk dağıtan popülist siyasetçileri, terör ve bekâ tehdidiyle korkutan şovmen ve kartondan kaplan yöneticileri yetiştirmek, beslemek ve yaşatmak için en iyi gübre; işte bu okumadan, araştırmadan, bilmeden inanmak için çırpınan; aklı, fikri, vicdanı ipotekli, irâdesini teslim etmiş canlı robotlar ve biatçı kalabalıklardır!

Demokrasilerde halkın iyi eğitim görmüş, araştıran, sorgulayan bir niteliğe sahip olması büyük önem taşımaktadır.

İnsanlar eğitildiklerinde onları kontrol altına alamaz, kandıramaz, sindiremez, korkutamaz, kendi çıkar ve emellerinize âlet edemezsiniz!
Eğitilmiş insanların akılları, fikirleri, irâdeleri, şuurları, vicdanları ve güçleri kendilerine aittir.
Bunu başkalarına ipotek ve teslim etmezler!

Ülkemiz demokrasisi “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçtikten sonra delegatif (delegasyoncu) bir yapıya doğru evrildi.

Yani, demokrasiye işlerlik kazandıran yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri arasındaki denge ve denetleme mekanizması bozuldu.

Denge mekanizmasının bozulması sonucu yasama ve yargı kuvvetleri, yürütme kuvveti üzerindeki kontrol gücünü yitirdi ve yürütme diğer kuvvetlere göre çok daha baskın hale geldi.

Bunun sonucunda tüm güçleri kendi eline geçirme ve kendinde toplama irâdesi içerisinde olan iktidarın bu eğilimi, hukuk ve yasalar tarafından engellenmezse; ele geçirilen bu aşırı gücün kötüye kullanılması, otokrasi ve despotluğa dönüşmesi kaçınılmaz olur!
Yıllardır ülkenin kötü gidişatını, yüksek enflasyonu, aşırı pahalılığı ve geçim sıkıntısını, çarşı ve pazardaki yangını, zam kasırgasını, döviz kurlarındaki aşırı yükselişi, dış borç stokunun ve cari açığın katlanarak artmasını, ekonomik krizi, sürekli derinleşen yoksulluğu, sayıları 13 milyonu bulan mülteci, sığınmacı ve kaçak istilâsını gördükleri halde siyasi tercihlerini değiştirmeyenler; vebâl altındadır ve câhillikleriyle mutluymuş gibi yaşarlar!

Çağımızın bilge ozanı ve Dede Korkut’u Ozan Arif, ülkemizin ve halkımızın kaderiyle oynayan bu kitleye aşağıdaki şiiriyle ne güzel cevap vermiş:
VEBÂLİN VAR!
Osman dayı bu işte,
Senin de vebâlin var.
Bu namussuz gidişte,
Senin de vebalin var!
* * * * *
Eken sen biçen sensin,
El-avuç açan sensin,
Bunları seçen sensin,
Senin de vebâlin var!
* * * * *
Demedim mi inanma,
Her güleni dost sanma,
Şimdi bana dert yanma,
Senin de vebâlin var!
* * * * *
Geçim-meçim zor deme,
Gitti namus-ar deme,
Soygun-vurgun var deme,
Senin de vebâlin var!
* * * * *
Hiç karga gül koklar mı?
Tilki tavuk saklar mı?
Kedi ciğer bekler mi?
Senin de vebâlin var!
* * * * *
Osman dayı halksın halk,
Kalk demiştim sana kalk,
Memleket allak-bullak,
Senin de vebâlin var!
* * * * *
Osman dayı kalkmazsan,
Bu Arif’e bakmazsan,
Bize sahip çıkmazsan,
Senin de vebâlin var!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları