Türk sinemasının kötü adamları
Sinema, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde "Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran veya perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi" olarak tarif edilmektedir. Ayrıca, "Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı" olarak ifade edilmektedir.
Sinema tarihinden bahseden yapıtlarda, ilk filmin 1895''te Lumiére Kardeşler tarafından yapıldığı belirtilmektedir. Sinema tarihçisi Giovanni Scognamillo tarafından kaleme alınan ''Türk Sinema Tarihi'' adlı eser iki cilt olup alanında kaynak kitaplardan biri olarak gösterilmektedir. Bu arada konuyla alakalı birçok kitap vardır. Yönetmen İslam Gemici''nin yazdığı "Gizemli Bir Dünya: Sinema" ile Sevin Okyay''ın "120 Filmde Seyri Alem" adlı kitapları örnek olarak verebiliriz.
*
Ricciotto Canudo''nun ''yedinci sanat'' olarak adlandırdığı sinema hakkında son yıllarda üç kitabı çıkan ve sinema üzerine kaleme aldığı yazılarla tanınan Koray Sevindi''yi görmezden gelmek doğru olmaz. Hayal Perdesi Dergisi''nde 2010-2018 yılları arasında sinema yazarlığı yapan Sevindi''nin "Yeşilçam''da Kötü Adam" adlı yapıtı sahasında önemli bir boşluğu dolduruyor. Sevindi, Urzeni Yayınevinden bu yıl Mayıs ayında çıkan eserinden bahsederken "Yeşilçam''da Eril Kötülüğün Tipolojik Temsili: Kötü Erkek Tipleri" başlıklı yüksek lisans tezinden yola çıkarak hazırladığını belirtiyor.
*
Türk sinemasında kötü rollerde oynayan oyuncuların başında bilindiği gibi Erol Taş, Turgut Özatay ve Bilal İnci gelmektedir. Sevindi de kitabında Yeşilçam''ın kötü adamlarının listesini vermektedir. Yapıtını üç bölüm halinde hazırlayan Sevindi, ''Yeşilçam''da Tip Kavramı'' başlığını koyduğu birinci bölümde konuyu ''Tip ve Karakter Üzerine'', ''Geleneksel Türk Sanatları ve Tipleşmeye Etkileri'', ''Melodramın Genel Yapısı'', ''Yeşilçam ve Melodram Sineması'', ''Yeşilçam''da Melodram Etkisiyle Ortaya Çıkan Tipler'' başlığı altında inceliyor.
İkinci bölümde "Türkiye''nin Modernleşme Sürecinin Türk Sinemasına Etkileri" başlığı altında modernleşme kavramını ele alırken, konuyu ''Osmanlı Modernleşmesi Üzerine'' ve ''Cumhuriyet Modernleşmesi ve Türk Sineması İlişkisi'' başlıkları altında ele alıyor.
Koray Sevindi, yapıtının üçüncü kısmına "Türkiye''nin Modernleşme Süreci Bağlamında Yeşilçam Kötülüğün Erkek Temsilleri" başlığını koyarken, burada Kartal Tibet''in ''Şalvar Davası'', Halit Refiğ''in ''Vurun Kahpeye'', Osman Fahir Seden''in ''Yaralı Aslan'', Memduh Ün''ün ''Yetim Yavrular'', Osman Fahir Seden''in ''Berduş'' ve yine Kartal Tibet''in ''Mutlu Ol Yeter'' filmlerini seçtiğini görüyoruz.
*
Koray Sevindi, her filmi senaryo açısından değerlendirdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kötü adamın fiziki özellikleri -kıyafeti, dış görünüşü-, kültürel özellikleri -toplumsal statüsü- incelenmiştir. Kötülüğün mekânı ve yöntemi belirlenmiş, kötü adamın filmin senaryosundaki etkisi, filmde nasıl ortaya çıktığı ve nasıl ortadan kaybolduğu tespit edilmiştir."
Sevindi, sinemanın Türkiye''de yıllar boyunca önemli ve ilgi çeken bir sanat dalı olduğunu ifade ederken, aynı zamanda sinemanın endüstriye dönüşmesinin Yeşilçam dönemine rastladığını ifade etmektedir. Sevindi, Türk sineması üzerinde yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullanmaktadır: "1950''lerin sonlarına doğru etkileri görülmeye başlanan, 1960-1975 yılları arasında çok etkin olan ve o tarihten günümüze kadar da yansımalarını devam ettiren Yeşilçam, sinemanın ticari boyutu düşünüldüğünde Türk sineması için bir ''zirve'' dönemdir. Sinemanın ''sanatsal'' yönü düşünüldüğünde ise birbirini sürekli tekrar eden ve Yeşilçam''la özdeşleşen melodram filmleri, pek çoklarına göre Türk sinemasının gelişmesine engel olmuş ve ona zarar vermiştir."
Sevindi, bu arada melodram türü filmler hakkında şu tespitte bulunuyor: "Yine de melodram türü -çoğu zaman- ''istenmeyen'' kategorisine alınsa da Türk insanına sinemayı sevdiren ve Yeşilçam''ın ''halkın sineması olmasını sağlayan çok önemli bir faktördür."
*
Koray Sevindi''nin sinema üzerine kaleme aldığı "Sovyet Propaganda Animasyonları" adlı eserini köşemizde bir süre önce tanıtmıştık. Sinema üzerine üçüncü yapıtı ''Sinemayı Yazmak''ı da bir sonraki yazımızda tanıtacağız.
Esen kalın.