Dünya o kadar hızlı bir başkalaşım süreci içinde ki, içinde bulunduğumuz dönem bile birden fazla sıfatla anılmakta. Öyle ki; kimilerine göre enformasyon, kimilerine göre postmodern, kimilerine göreyse kitle iletişim çağında bulunuyoruz. Bir de için de bulunduğu yaşamı anlamlandıramayan, için de bulunduğu yaşama uyum sağlayamayan insanlar var ki, onlar burada yaşamıyor. Belki de anlaşılmak adına gerçek hayatı tercih etmiyor. Siberuzay da dilediği gibi yaşıyor. Öyle ki evinden dışarı bile çıkmıyor. ev arkadaşı ile yaşıyorsa, ev arkadaşına yabancı, aile ile yaşıyorsa ailesine yabancı. Artık kitle iletişim araçları var. İletişimin kendisi yok. (Jean Luc Godard) dediğinden öte bir de bunun getirdiği yabancılaşma ve tıklım tıklım yalnızlık. İnsan kendini bundan kurtarmak için her şeyi yapıyor. Yalnız kalmama adına kullanabildiği bütün iletişim ortamlarını kullanıyor.

Dünya üzerinde milyonlarca kişi halihazırda bir ya da birden fazla topuluğun elektronik üyesidir. Bu, yerelliğin zaman ve mekan sınırlılığını ortadan kaldıran ve bireylerin kendi topluluklarını diğerleri arasından kendilerinin seçtikleri bir topluluktur. Siber ortam, insanlar buluşturduğu bir ortam olmasından dolayı, gerçek dünyaya ait problemler gerçek dünyada kalıyor ve bundan uzaklaşması için siber ortam kaçınılmaz bir yerdir. Ancak insanların bu sanal ortamı önemsediklerinden yabancılaşma ve yalnızlıkta hemen ardı sıra geliyor. Siberuzayın sonsuz derinliğinde kapana kısılıp kalmaktadırlar.

Sanal cemaatler modern toplumsal yapıların ortaya çıkardığı yeni bir birlikte olma istekliliğinin dışavurumu, iletişim, etkileşim için yeni bir alan olsa da internet; sanal cemaatleri yalnızlaşan, yabancılaşan ve güven arayışındaki bireylere sunulmuş yeni bir toplumsallaşma, İletişim adına uçsuz bucaksız var olduğu bilinmeyen bir alanda yaşayarak, kaybolmanın yalnızlaşmanın yabancılaşmanın getirdiği bir yok oluştur.

Düşünülmesi gereken, sanal alemdeki “ben”lerin ve “etkileşim”lerin gerçek dünyada ne denli aktif iletişim halinde olduklarıdır. İnternet, bireyleri sanal alemin büyüsüne kapatarak ve bu durumun sürekliliği halinde bireylerin artık bir yere adapte olamama, ait hissetmeme gibi pskolojik nedenleri de ortaya çıkardığı gibi, halinde bireylerin artık bir yere adapte olamama, ait hissetmeme gibi pskolojik nedenleri de ortaya çıkardığı gibi,