Senin vicdanın kontrol edecek!

Değerli okuyucularım, milletçe bir afetin içinden geçiyoruz. 6 Şubat''ta yaşadığımız depremin yaşattığı travmadan yavaş yavaş sıyrılabiliyoruz. Türk milletinin yardımseverliği, muhtaçlara kol kanat germesi hepimizin malumu. Bunu da yaşadığımız şu son afette gördük. Herkes el birliği ile yardıma koştu.

Şimdi size, ismini vermek istemeyen bir okurumun şahit olduğu bir olayı anlatmak istiyorum.

İstanbul''da yıllar önce bir kız öğrenci yurdunun önünde geçiyor...

kızını yurda bırakıyor.

yalvarırcasına, "Baba bari 10 lira versen" diyebildi.

nemli gözler ve titrek bir sesle, "Kızım vallahi yok" diyebildi...

Kız boynu bükük yurda girerken konuşmayı duyan bir esnaf, babaya 100 lira uzatıp; "Kızını çabuk geri çağır!.." dedi.

Babanın gözleri doldu... Önce "Yok" diyebildi. Ancak fazla vakit geçirmeden parayı aldı. Kapıdan dönen kızına, "Arka cebimde kalmış, yeni fark ettim. Senin kısmetin, al bu parayı." Parayı alan kız, sevinçle yurda giriyor.

Olaya şahit olan lokanta sahibi, görevliye gidip; "Yurda son giren öğrenci bir zahmet aşağıya gelsin, söyleyeceklerim var" dedi.

Haberi alan kız aşağıya indi. Lokanta sahibi, karşısında duran kıza; "Kızım ne zaman acıkırsan gel yemeğin benden... Ne zaman harçlıksız kalırsan gel harçlığın da benden!..." dedi. Kız sevinçle "Peki amca, sağ ol" diyerek, merdivenleri serçe gibi çıktı.

Hemen akabinde esnaf, yolda gördüğü bir başka arkadaşına, birlikte tanıdıkları yakındaki bir yardım kuruluşunun yetkilisine "Nasıl ulaşabilirim?" diye sordu. Ardından da yaşadıklarını anlattı.

Bu sefer de arkadaşı kızı çağırttı. Kıza; "Şu şu evrakları çıkart... Sana 10 ay boyunca ayda 500 TL vereceğim" dedi. O sırada gözleri kızın eski ve yıpranmış ayakkabılarına takıldı. "Şimdilik şu 500 TL''yi al. Senin ihtiyaçların vardır. Üstüne başına bir şeyler al. Bir de ayakkabı..."

Üst üste gelen bu sürprizler, kızı adeta şaşkına çevirmişti. "Hangi vakıfsınız?" diye sorabildi. "Biz kimseye bağlı değiliz. Bütün bunlar Allah rızası için. Ama tek bir şartım var. Mezun olup maaş almaya başladığın zaman, sen de köyünden bir ihtiyaç sahibine aldığın kadar burs vereceksin" dedi adam. Kızın "Bunu nasıl kontrol edeceksiniz" sorusuna ise; "Onu senin vicdanın kontrol edecek!..." cevabını verdi.

devam etti arkadaşına "Yarım saat sonra caddede bir kız gördüm. Elinde ayakkabı poşeti vardı, yüzünde koskocaman bir gülümseme..." O mutlu, esnaf mutlu... İyi ki bu ülkenin altın kalpli, vicdanı güzel, merhametli insanları var...

Zaten milletimizin mağdur ihtiyaç sahiplerine gösterdiği şefkate karşılık, bir sürü bela def olmadı mı? Allah çevremizi iyilik yapan... İyiliğe kapı aralayan... İnsanlarla sınasın... İyilerle karşılaştırsın...

Hele şu yaşadığımız afetten sonra, durumu iyi olan, kalpleri merhamet dolu insanların muhtaç durumdakilere yapacakları yardım, onlara da ayrıca sevap olarak dönecektir. Hep birlikte milletçe, deprem mağdurlarına yardıma devam etmeliyiz.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları