Rus Savaş Filosu İğneada açıklarında
Çarlık Rusyası'nın Manastır Konsolosu Rostkovski'nin Odesa'da toprağa verilmesiyle ortalık durulmuyordu. Rusya Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) Kont Lamsdorf, 11 Ağustos 1903 günü İstanbul Başkonsolosu'na bir telgraf çekerek öldürülen konsolosları için "ne Sultan'ın teessür ifadeleri, ne Şehzade Ahmed'in taziye ziyareti ne de Sadrazam'ın ve diğer üst düzey yetkililerin başsağlığı ziyaretleri"nin yeterli olmadığı bildirildi. Telgrafa göre, Rostkovski cinayeti ve bölgede reformlarla ilgili Osmanlı Devleti'nce işlem yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede konsolos katline ilişkin sanığın idam edilmesi dışında, konsolosun arabasına ateş edenlerin de yakalanarak ibret olacak şekilde cezalandırılması, görevden azledilmiş olan Manastır Valisi Ali Rıza Paşa ile diğer idari ve askeri yetkililerin olayda sorumluluklarının ortaya çıkarılarak cezalandırılması talep edildi.
Petersburg, İstanbul'daki Büyükelçisi Zinoviyev'e konsolos hadisesi dışında da Osmanlı Devleti'nden başka taleplerde bulunması talimatı vermişti. Makedonya'da jandarmanın yeniden yapılandırılmasında istihdam edilecek yabancı subayların acilen tayin edilmesi, Hıristiyanlara zulmeden Selanik, Manastır ve Prizren gibi yerlerdeki yetkililerin görevden uzaklaştırılmaları ve şiddetle cezalandırılmaları Zinoviyev'in girişimde bulunacağı talepler arasındaydı. Rusya Dışişleri, bu taleplerin yerine getirilmesi için Karadeniz Donanması'ndan bir harp filosunun Osmanlı kara sularına doğru seyre başlaması emrinin verildiğini 15 Ağustos günü İstanbul Sefareti'ne bildirdi.
Bu filo dört harp gemisi, dört torpido botu ile altı mayın ulaştırma botundan oluşuyordu. Osmanlı İmparatorluğu, gelişmeleri endişe ile takip etmeye başlamıştı. Rusya'nın Rumeli'ye Hıristiyan bir Genel Vali atanmasını talep edeceğinden endişe ediliyordu.
Rus Savaş Filosu'nun Osmanlı kara sularına girmesinden bir gün önce, 18 Ağustos günü Rusların yukarıdaki talepleri Babı Ali'ye sözlü olarak bildirildi. Aynı gün öğleden sonra Rusya Büyükelçiliği'ni ziyaret eden Hariciye Nazırı Tevfik Paşa Rusya'nın taleplerinin tamamının kabul edildiğini ifade edecekti. Ancak 19 Ağustos'ta Rus Savaş Filosu İstanbul Boğazı girişine 80 kilometre mesafede bulunan İğneada açıklarına ulaşmıştı bile.
Bu ara Osmanlı Devleti'ne karşı müşterek uluslararası bir deniz harekatı ihtimaline hazırlık için İngiliz savaş gemileri de Selanik açıklarına demirlemişti. Bunun yanı sıra İtalyan Akdeniz Filosu da Osmanlı kara sularına yaklaşmaktaydı.
Sultan Abdülhamid bu ortamda Rusya'yı teskin etme ümidiyle Osmanlı karasularında ültimatom maksatlı demirlemiş bulunan Rus Savaş Filosu'nun mürettebatına meyve, yiyecek ve tatlılar gönderiyordu.
20 Ağustos 1903 günü Rusya, başka talepleri de kapsayan yeni bir nota verdi. Bu notayla daha önceki taleplere ilaveten; cinayetle ilintisinden dolayı Rumeli Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa'nın resmi kanalla kınanması, hadisenin önceden planlanmış bir tertip olup olmadığının araştırılması ile şüphe üzerine yakalanmış olan tutuklu Bulgarlarla konsolosluklara istihbarat sağlamakla suçlanan şahısların serbest bırakılmaları talep edildi.
Bu talepler kabul edilinceye kadar Rus Savaş Filosu, bulunduğu yerden ayrılmayacaktı. Durumun vahametini anlayan Babı Ali, Rus ültimatomunu 12 saat gibi kısa bir sürede kabul etti. Bunun üzerine Rus Savaş Filosu, İğneada'yı işgalden vaz geçerek 23 Ağustos 1903 günü rotasını Sivastopol'a çevirerek dönüşe başladı.
Rusya'nın İstanbul'a ve Bulgaristan topraklarına yakın bir yerde olan İğneada'ya Savaş Filosu yollamasının, sadece Osmanlı Devleti'ne taleplerini zorla kabul ettirip itibar kazanmak olarak yorumlamamak gerekir. Zira Balkanlardaki dengelerin değişmesini istemediğinden, Bulgaristan Hükûmeti ve Makedonya'da ayaklanma başlatan devrimci komitelere de gözdağı vermek niyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim daha filo bölgeye gelmeden 12 Ağustos 1903 günü Petersburg, Sofya'daki diplomatik temsilcisini uyarmıştı. Rus Dışişleri; filonun gelişinin Rusya'nın Balkan siyasetinin değiştiği şeklinde yorumlanmaması için Bulgar makamlarını uyarması talimatı veriyordu. Rus Çarlığı'nın Uzak-Doğu'da Japonya ile savaş hazırlıkları Makedonya'daki statükonun değişmesi için bir diğer nedendi.