Risk sermayesi ve Marco Polo
15 Eylül 1254 günü Venedik''te doğan İtalyan gezgin Marco Polo, ünlü kâşif ve tüccar Niccolo Polo''nun oğludur. Bazı kaynaklar Marco Polo''nun aslında Macar olduğunu ve Dalmaçya''nın Korcula Adası''nda doğduğunu, bu ada o zaman Venedik koruması altında olduğu için Venedikli ve İtalyan bilindiğini iddia eder. Çocukluğunda, Karadeniz ve Akdeniz''deki ticaret merkezlerine uğrayan babasıyla yolculuk yaptı. Ticareti Asya''ya seyahat ederek Kubilay Han ile tanışan babası Niccolo ve amcası Matteo''dan öğrendi. Babası ve amcası 1269 yılında Venedik''e dönerek ilk defa Marco ile tanıştı. Daha sonra üçü birlikte Asya''ya 24 yıl sürecek bir seyahate çıktı. Bu zaman diliminde Uzak Doğu ile ticaret yolları geliştirmeye çalışan Marco Polo, parası olan insanların mallarını satmak üzere anlaşmalar yaptı. Bu olay günümüzdeki "risk sermayesi"nin ilk örneğidir. O zamandaki genel anlaşma sigorta bedeli dahil yüzde 25''e yakın bir faiz oranı ile maceraperest tüccara sermaye sağlamak şeklindeydi.
Geri döndüklerinde Venedik''i Cenevizliler ile savaşırken buldular. Cenevizlilere esir düşerek, hikâyelerini hücre arkadaşına yazdırdı. 1299 yılında serbest bırakıldıktan sonra zengin bir tüccar olmuş, evlenmiş ve üç çocuğu olmuştu. 8 Ocak 1324 günü Venedik''te 69 yaşında öldü. Son sözleri ise "Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile anlatmadım" oldu. Venedik''te bulunan San Lorenzo Kilisesi''ne gömüldü.
Marco Polo, Çin''e ulaşan ilk İtalyan tüccar değildir. Ancak tecrübelerine ilişkin detaylı bir kitap bırakması Dünya çapında tanınmasını sağladı. Bu kitap Kristof Kolomb ve birçok diğer gezgine ilham verdi.
Papa IX. Gregorius, ünlü gezginin babası ile amcasını Kubilay Han''a mektup göndermekle görevlendirdi. Marco Polo, onlarla birlikte Hanbalık (Pekin)''a gitti. Anadolu''yu, Mezopotamya''yı, İran''ı, Türkistan''ı, Pamir Dağları''nı, Gobi Çölü''nü ve Çin''i dolaştı. 2,5 yıl kadar süren bu yolculuklarından sonra Kubilay Han''ın verdiği görevle 17 yıl Doğu ülkelerini dolaştı. Tarih, etnografya ve coğrafya incelemeleri yaptı.
1292''de babası ve amcasıyla birlikte, İran Şahı ile evlenecek bir prensesi götürmekle görevlendirildi. Deniz yolunu seçerek, 14 gemi ve 600 kişiyle yola çıktılar; Koromandel kıyıları ve Dekkan yarımadasını dolaşarak Hürmüz limanına vardılar. 18 ay süren bu zorlu yolculuk sonunda geriye 20 kişi kaldı.
1295''te Venedik''e dönen Marco Polo, yeniden ticarete atıldı. Ancak Curzola Savaşı''ndan sonra Cenevizlilere esir düştü. Cezaevinde kaldığı süre içinde, arkadaşı Rusticheollo da Pisa''ya yolculuk anılarını yazdırdı. Çeşitli halkların toplumsal hayatlarını, törelerini ince ayrıntılarıyla anlatan bu kitap, coğrafya bilgilerinin yanı sıra etnolojik ve sosyolojik değer taşır. Il Milione adıyla birçok kez yayımlanan eser Uzak Doğu ve Afrika''nın Avrupa''da tanınmasına katkıda bulundu.
Aynı zamanda Italo Calvino''nun Görünmez Kentler adlı kitabının da başkahramanıydı. Kubilay Han, Marco Polo''ya şehirleri görüp anlatması için görev verir. Marco Polo da kendi gözüyle gezdiği şehirleri anlatır.
Kitap babası ve amcasının Prens Berke Han''ın yaşadığı Bolghar''a seyahatinin anlatılması ile başlar. Bir yıl sonra Ukek''e gittiler ve Buhara''ya devam ettiler. Burada Doğu Akdeniz''den bir elçi daha önce Avrupalılar ile tanışmamış olan Kubilay Han''ın kendilerini davet ettiğini bildirir. 1266 yılında günümüzde Pekin olan Dadu''da bulunan Kubilay''ın karargâhına ulaşırlar. Kubilay Han konuklarını misafirperver bir şekilde ağırlar ve Avrupa''nın hukuk ve siyasi yapısına ilişkin birçok soru sorar.
Marko Polo, ünlü seyahatnamesinde, Türkistan Hükümdarı Kaydu Han''ın kızıyla ilgili bir olayı şöyle anlatır:
''''Kaydu''nun bir kızı vardı,
Ayyürek. Tatarca''da dolunay anlamına gelir.
Ayyürek güçlü cesur bir kızdı.
Ülkede bileğini bükecek bir erkek daha yoktu.
Cesarette, kuvvette nice erkeği pes ettirmiş, nicesini ok atmada, kılıçla vuruşmada alt etmişti.''''
Marko Polo, Ayyürek''in daha sonra babasıyla birlikte savaşa gittiğini, hatta bir savaşta düşman karargâhına tek başına girip, düşman komutanlarından birini esir ederek kendi saflarına getirdiğini yazmaktadır.
Erdi Cumhuriyet 100’üncü yaşına
Paşa’nın emir erine “asker kaçağı” kaydı
Masum yalanlar
Tuhaflıklar ülkesi
Atatürk'ü yetiştiren öğretmenler
Mutfağımızın demirbaşı
Kuşkonmaz camisi ve Türk mimarisinde kuş evleri
Türk müziği makamları ve insana sağlığı üzerine etkileri