Küçük, kara, sesi çok güzel kız!..
Değerli okuyucularım bugün sizleri biraz gerilere götüreceğim. Tam anlamıyla bir nostalji... Hani yaz geldiğinde kimselerin vaz geçmediği, bir zamanların sakin ve mutlu insanların yaşadığı bir sahil kasabasına doğru bir yolculuk yapalım istedim. Evet tahmin ettiğiniz gibi bu sahil kasabası, bugünün şehirlerini yaz günleri nüfus olarak fersah fersah geçmiş olan Bodrum. Namı diğer Halikarnas... Halikarnas demişken bir parantez açıp bu ismin nereden geldiğini ve günümüze nasıl etki etiğini de anlatmadan geçmek istemiyorum.
(Halikarnas (Yunanca: Halikarnassos), Günümüzde Muğla''nın Bodrum ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşimdir.
Antik çağlarda günümüz Bodrum''unun bulunduğu yerde bir Karya şehridir. Geleneksel olarak Troezen adında bir Dor tarafından kurulduğuna inanılır.
Bir Halikarnaslı olan Herodotos, Halikarnas''ın Triopion''da (Knidos) Dorlar tarafından düzenlenen Apollo festivallerinde yer aldığını söyler ancak Halikarnas edebiyatı ve kültürü tamamen İyonya kültürü ile uyumludur. Halikarnas, geniş ve korunaklı limanı, deniz yolları üzerindeki önemli konumu ile küçük bir despotluğun başkenti haline geldi. Bu despotluğun en çok bilinen hükümdarı, MÖ 480''de Pers kralı I. Serhas (Xerses) ile birlikte Antik Yunanistan''ı işgal eden Artemis''tir. MÖ 370 yılı civarında Mausolos zamanında Karya''nın başkentiydi ve çevresi surlarla çevrili, kamu binalarına sahip, gizli bir tersanesi ve kanalı olan bir şehirdi. Bu dönemde Leleglerin zorunlu göçü nedeniyle şehir nüfusu oldukça arttı. Mausolos MÖ 353-352 yıllarında öldüğünde mozolesi Dünyanın Yedi Harikası''ndan biri oldu.
Dor Birliği''nin altı üyesinden biri olan Halikarnas ve yöresinin yerli halkı Lelegler ve Karyalılardı. Müsgebi ve Çömlekçi''de ortaya çıkan mezarlar ve buluntuları bölgede Miken kültürü ile çağdaş bir yerleşim olduğunu göstermektedir. Kaynak: Vikipedi)
Bodrum deyince elbette Halikarnas Balıkçısı lakaplı gazeteci, ressam, şair, rehber, araştırmacı, roman ve hikaye yazarı Cevat Şakir Kabaağaçlı''yı da anmadan geçmemek lazım. Zira Bodrum''u Bodrum yapan ve bize tanıtan isimdir.
Başlıktaki konumuza gelirsek; 1940 yıllarında Bodrum''da ilk ve tek lokanta Hasan''ın babasının aş evidir. Hasanlar, Girit''ten göç etmiştir. Bodrum''da Girit göçmenlerine "Adalı" derler.
Bir gün Rodos Valisi, yanında bir heyetle Bodrum''a gelir. O devirde resmî misafirleri ağırlayıp yemek yedirebilecek tek yer Hasanların Lokantası''dır. Kaymakam misafirlere bir davet verir. Böyle durumlarda yemek takımları, porselenler vs... kaymakamlıkta bulunan Alman hükümetinin hediye olarak vermiş olduğu malzemeler kullanılır. Davetten sonra tekrar kaymakamlık envanterine geri dönerdi.
Hasan bu davette henüz 10-12 yaşında ve ağabeyi ile birlikte babasına yardım eder. Misafirler, yemek sırasında folklor ekibi ve zeybek oyunları ile eğlendirilir. Rodos Valisi, bunun üzerine "Bizim de size bir hediyemiz olsun, bu küçük kızımız size bir şarkı söylesin" der ve kara kuru küçük bir kız, çıkar Rumca şarkı söyler. Şarkıdan bizimkiler bir şey anlamasa da, küçük kara kızın sesi çok güzeldir. Davet biter misafirler mutlu ayrılır.
1960 yıllar...
Aradan yıllar geçer ve Hasan lokantanın başına geçer. Ağabeyiyle birlikte, eski Raşit''in kahvesinin sırasında yeni bir yer açar. Adı; Körfez Restaurant''tır artık.
Bir gün Bodrum açıklarına büyük bir yat gelir. On kişilik bir grup tekneden Körfez Restaurant''a yemeğe gelir. Körfez hâlâ Bodrum''un en iyi restaurantıdır.
Yemekteki misafirlerden bir kadın Hasan''a "Ben yıllar önce küçükken bir grupla birlikte Bodrum''a gelmiştim. Arka sokaklarda küçük bir lokantada yemek yemiştik. Acaba orası duruyor mu, görebilir miyim?" diye sorar.
Hasan; "O Lokanta artık burası oldu. Ben de küçüktüm ama o anı hatırlıyorum. Hatta küçük bir kız da şarkı söylemişti" der.
Kadın Hasan''a gülümseyerek bakar, teşekkür eder... İşte o küçük kız; şimdi bu masada milyarder Onasis ile beraber yemek yiyen dünyaca ünlü Soprano Maria Callas''tır ve açıkta duran yat ise, o zamanlar dünyanın en büyük ve en lüks yatlarından biri olan "Christina"dır.
Erdi Cumhuriyet 100’üncü yaşına
Paşa’nın emir erine “asker kaçağı” kaydı
Masum yalanlar
Tuhaflıklar ülkesi
Atatürk'ü yetiştiren öğretmenler
Mutfağımızın demirbaşı
Kuşkonmaz camisi ve Türk mimarisinde kuş evleri
Türk müziği makamları ve insana sağlığı üzerine etkileri