Harekette bereket vardır!
Genellikle başlıkta geçen atasözünü açıklarken, tembellik yapmayıp işe koyulan ve dolayısıyla da kazanç yani bereket, refah elde eden bir kişi tanımlanıyor.
Bu yazıda aynı atasözünü farklı bir şekilde değerlendirip, fiziksel ve psikolojik sağlığımıza yönelik de bir nasihat niteliğinde olduğunu açıklamaya çalışacağım.
Bir örnek ile yirmi-otuz yılı aşkın yoğun bir çalışma hayatı geçirmiş bir emekliyi düşünelim.
Görev, sorumluluk ve rutin değişikliği sebebiyle bir süre sonra sıradanlaşan bir yaşamı olsun.
Zamanla bu sıradanlık bireyde sıkılma, bunalma, düzensiz ve sağlıksız beslenme ve uykuda kalitesizlik doğuracaktır. Üstelik, yirmi-otuz sene emek harcamış ve geçinmiş fakat şimdi hiç bir şeye yaramadan oturan birine dönüştüğünü düşünerek, kendisini yetersiz olarak da nitelendirsin.
Yetersizlik, yalnızlık, sıkılma, bunalma, kilo alımı, uykulu ve bitkin hal, hareket hızında değişimler, ilgi kayıpları... Alışverişte sıklıkla unutulan ürünler, her zaman okuduğu yazılarda dikkat eksikliği vb...
Sonuç olarak, emeklimiz artık depresyon semptomları ile yaşıyor...
Diyelim ki emeklimiz psikoterapiden veya bir yakınından harekete geçmesi hakkında bir yönerge aldı.
Böylece, rutininde olmayan bir etkinlik, aktivite veya yeni bir sosyal etkileşime geçti.
Bu davranışsal değişikliğin yani hareketin bereketi, bireyin bahsi geçen semptomlarında azalmalara ve onu sıkan, bunaltan rutininden çıkarak hayatın yeni yönlerini keşfetmesine sebep olacaktır...
Atalarımızın nasihatince erişilmek istenen bu bereketin sebebi olan hareket için literatürde birçok aktivite tespit edilmiştir. Benim en kıymet verdiğimse, fiziksel aktivitedir.
Fiziksel aktivite ya da spor denince artık tepki verir hale geldik zira fiziken aktif hale gelmenin tek yolu bir salona veya kulübe katılmak ve kıyafetinden, yan ürününe kadar birçok noktada para harcamak gibi geliyor.
Hayır... Gelmesin!
Küçük adımlarla, bu gibi ürünlere ihtiyaç bile duymadan hayatımıza katacağımız düzenli fiziksel aktiviteler, bu gibi depresif semptomlar ile baş etmede oldukça yeterlidir.
Örneğin, DSÖ'ye göre gün içerisinde fiziksel olarak bizi aktif tutacak 3-5 dakikalık hafif bir egzersiz (örn. yürüyüş, gevşeme vb.) düzenli olarak yapıldığında, psikolojik ve fiziksel sağlımıza anlamlı katkılar sağlar.
İşin özü, bereketin şartı, havalı kıyafetler veya gıda takviyelerinden ziyade, düzenli hareketin kendisindedir.