Lafı uzatmadan konuya girmek hayırlı olacaktır. Laf ebeliği yapmak yerine hayat mottomuz bu olmalı.

Geçen yazımda bu hafta Anadolu Efes''i konuşacağım demiştim.

Efes çift 2 hafta önce Monaco''ya uzatmada giden maçta 95-92 yenilmişti. Geçen çift maç haftasında ise üçlük yağmuruna tutulduğu maçta Valensiya''ya 92-91 mağlup oldu. Bu maçlarda hakem hatalarına uğradı ve fecaat idi. Bodiroga geldi ama böyle hakem hataları bitmedi. Bunu sonra konuşuruz. Çift maç haftasının son maçta ise Alba Berlin''i 78-74 yendi. Zorlu bir maçtı.

Efes Basketbol Süper Ligi''nde de Bursaspor''a 88-86 mağlup oldu.

Lacivert beyazlıların bu kadar hücum gücüne sahip olmasına rağmen pota altının kırılgan olması büyük eksi. Gerçi takımda iyi savunmacı diyebileceğimiz insan sayısı bir elin parmağını zor bulur. Pota altında tek güvence Dunston, o da yaşlandı. Elijah Bryant bir diğer savunmada gayretli insan. Yerli rotasyondan Doğuş Özdemiroğlu var, o da sahaya pek adım attırılmıyor.

Zicic''in ve Pliess''ın ayağı zayıf. İkili oyun savunmasına girmiyorum bile. M''baye mücadeleci ama Avrupa''nın dinamik uzunlarına karşı zayıf. Polonara hücumda ve enerji vermede rüştünü ispatladı. Fakat savunmada çok ince kalıyor. Clyburn''ü anlatmaya gerek yok ama savunmanın bir bölümünde eksi yazıyor. Sezon başlamadan önce Josh Nebo alınsaydı şu an Efes ile ilgili başka şeyler konuşurduk. Sezon başında dedik bu takım hücumda iyi ama çok kırılgan diye. Üstelik Larkin de sakat. Savunmada ve hücumda verdiği enerji yok.

Şimdi bir diğer olay. Ergin Hoca dar rotasyon seviyor ama bir oyuncu 40+ dakika sahada kalıyorsa, bu o insanı robot yerine koymak demektir. Nereye kadar gider. Rotasyonun daha verimli kullanılması lazım. Micic ve Clyburn tüm maçı nereye kadar dinlenmeden oynayacak.

Son olarak, başlıkta uzun dedim ama şöyle genişleteyim; Anadolu Efes kısa ya da uzun, iyi bir savunmacı alacak ya da takım savunmasını, savunmadaki tüm açıkları kapatacak şekilde kurgulayacak.

Hücumda her zaman 99 level olamazsın. Bunun sonraları da var.