Türk Hava Yolları EuroLeague 5. haftasında, Türk derbisi heyecanı yaşandı. Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes deplasmanından 79-88 galip ayrıldı.

Oyunu baştan sona domine eden bir Fenerbahçe izledik derbide. Uzunların ayak yavaşlığından ikili oyunları kovalayan, ters eşleşmeleri bulan ve top dolaşımını engel görmeden yaptı. Oyunun üstünlüğünü ilk periyod bittikten sonra skora da taşıdı.

Efes cephesine gelirsek, Micic''in üstüne yıkılan bir oyun, geçmiş maçlarda bu yükü onunla paylaşan Clyburn''ün oyuna girememesi vesilesiyle hücumda tıkanıklık vardı. Ergin Ataman, Fener kısalarını durdurmak için pek süre vermediği Doğuş Balbay''ı rotasyona soktu. Fakat bu da kâr etmedi.

Sezon başından beri Efes kırılgan bir takım, uzunları dahil olmak üzere savunmada arızalı bir takım demiştik. Şu an hücumda da istediğini yapamayınca, savunmada çalan çanlar kulağı tırmaladı geçti. Larkin ve Beaubois''da olmayınca, Micic-Clyburn''ün 35-40 dakikalık şovu ile bir takım Avrupa zirvesinde mücadele ediyor. Takımın toparlanması için ve yükün hafiflemesi için bir kısa ve savunmayı kontrole alması için bir uzun şart.

Fenerbahçe''ye dönersek, yoluna 5''te 5 ile devam ediyor. Calathes ve Gudura''nın oyun aklı, Wilbekin ve Motley''in hücum haznesi ve takım halinde savunma ile kimya yüzde yüze yakın bir seviyeye gidiyor. Bu takıma ortalama bir savunmacı, kendi skorunu bulabilen ve topu gerektiğinde yere vurabilen bir 3 numara gelirse, çok daha başka şeyler konuşuyor oluruz…