Sinemada dâhi olarak nitelendirilen Stanley Kubrick, İstanbul Sinema Müzesinde. Kendisi ile alakalı üretilen belgeseller, makaleler ve tezlere karşılık sade bir hayat yaşamıştır. Ama onu ilginç kılan sade yaşantısı değil sineması ve farklı türlerde ürettiği filmlerdir. Onun filmleri tür olarak eklektik ama vizyon olarak neredeyse her zaman saftır. Bilimkurgu, korku, savaş, kara film ve erotik gerilim türlerinde filmleri günümüzde bile örnek olmaya devam ediyor. Jim Vorel''in "Kubrickvari" sinemayı tanımlarken söylediği gibi, onun "zorlu, çok katmanlı ve kusursuz tasarlanmış filmleri", harika bir çocuktan eski ustaya kadar, kendi sanatını daha iyi yapmak için onun sanatını parçalara ayırmaya çalışan sayısız saplantılı yönetmenlere ilham kaynağı olmuştur. Aynı türde kalmayı tercih etmeyen yönetmen tür konusunda izleyiciyi etkilemenin en etkili yolu izleyicinin beyinlerine değil duygularına ulaştığını ifade etmektedir. Ona göre hep aynı türde film yapmak, bu türde uzmanlaşmak hiç de ilginç değildir. 

              Sinema kariyerine birbirinden özel yaklaşık 16 film sığdıran Stanley Kubrick sinemasına İstanbul Sinema Müzesi ev sahipliği yapacak. Kubrick''in tüm çalışmalarına yer verilecek sergide, yayımlanmamış belge ve senaryoların yanı sıra obje, kamera, lens ve orijinal kostümler de yer alacak. Kubrick''in kişisel koleksiyonundan toplamda 700 obje, fotoğraf, video, film, röportaj kaydı ve mektuptan oluşan sergi, The Shining, Eyes Wide Shut, A Clockwork Orange, Full Metal Jacket, Barry Lyndon ve 2001: A Space Odyssey filmlerinin setlerinden kimi dekor, kostüm ve eşyaları da kapsıyor.

              Bana göre sergin en can alıcı noktası Cinnet (The Shinning 1980) filminde yer alan labirenttir. Kubrick, Cinnet filminde bir labirent yaratarak sadece çocuk karakterini kaybolma riskini göze almaz filmde izleyiciyi de kaybeder. Hatta kişi yorumsal bir çıkmaza girer.

             Aslında genel olarak Kubrick''in filmlerini kaç kez izlerseniz izleyin sizi hazırlıksız yakalar. Soğuk bir tarafsızlık beklediğinizde, beklenmedik bir şefkat kabarır; lanetlenmeyi beklediğinde, acı bir kahkaha alırsınız. Ancak modern filmdeki en hakim, teknik açıdan düşünülmüş yapımlardan bazılarını beklediğinizde, tam olarak istediğinizi elde edersiniz.

           İstanbul Sinema Müzesinde Kubrick sergisi 1 Mart''a kadar devam edecek. Öldükten sonra evinden yüzlerce kutu ve kutuların içinden de filmleri için araştırmalar çıkan bu obsesif, benzersiz yönetmenin filmlerini izleyip sergiye giderseniz eğer, sergiden daha da keyif alabilirsiniz.