Biz çok mu iyiyiz?
Geçtiğimiz hafta sizlere The Celebrity dizisinden bahsetmiştim. Ünlü influencer ve tasarımcı Seo A-ri sosyal medya sayesinde yakaladığı ün ve parayı yine sosyal medya yüzünden kaybedecektir. Bunu da tüm o spot ışıklarının parladığı en can alıcı anda kendi isteğiyle yapar. Seo A-ri şöhretin gerçek yüzüyle tanışır.
The Celebrity dizisinin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Diziyi bitirdim ama baştaki heyecanım sönmüş olarak. Yarısı aynı olayların etrafında dönerek geçti ve gözümüze sokmak istedikleri o skandalların aynı etkiyi vermediğini gördüm. A-ri birden bir menajerin dikkatini çekip ünlü oluyor. Takipçilerinin durduğu yerden hızla artması inandırıcı gelmedi.
Gabin grubuyla çok az vakit geçirmesine rağmen herkesin ondan nefret etmesi ve ayağını kaydırmak istemesi de bana mantıksız geldi. Seo A-ri gerçekten onlarla vakit geçirip içlerinden biri olsaydı ve bu hikâyeyi bizlere anlatsaydı daha doğru olurdu. Evet; hiç tanımadığımız kişiler de bizden nefret edebilir ama karakterler hikâyede temastalar ve durumun altı daha dolu olabilirdi.
Jun-kyoung ve Seo A-ri’nin ilişkilerinin soğuk olduğunu düşünüyorum. Başta uzak kalsalar da hikâyenin sonuna doğru birbirlerine gitmelerine rağmen izleyiciye hiçbir duygu geçmedi.
Gabin kulübünün kafayı bulduğu kulüpte yaşananlara susup, gayet güzel bir şekilde hayatına devam eden Seo A-ri’nin birden gerçekleri ortaya çıkarması da bana samimiyetsiz geldi. Birinin öldüğü olaya karışmak ara ara minik hatırlamalarla geçiştirilecek bir durum değil ve A-ri ne düşündüyse karakolun yolunu tutuyor.
Seo A-ri internet fenomenlerinin gerçek yüzünü göstermek istiyor ama kendisi de mükemmel biri değil. Evet; Gabin grubu da dâhil pek çok kişinin yanlış ve kusurları var ama A-ri de masum biri değil. Şöhret ve paranın zirvesinde tutum ve davranışları alçak gönüllü değil. Açıkçası ben A-ri’yi sevmedim. Soğuk ve bencil. Diğerlerini beğenmeyip eleştirirken kendine bakmadan ünlü oldu. İtirafları göz yaşartsa da izleyiciye kendinin onlardan pek bir farkı olmadığını gösteriyor.
Fikir güzel ama hikâyeye yeni bir bakış açısı ve dokunuş getirilebilirmiş. Seo A-ri ışıltılı hayatların perde arkasını aralarken beğenmediği kişilerden çok büyük bir farkı olmadığını da bizlere gösteriyor. Birilerine ders verirken bile kendini intihar etmiş olarak göstererek insanları kandırıyor. Çok doğru olan biri böyle oyunlara başvurmak yerine ‘hodri meydan’ diyerek eteğindeki taşları doğrudan dökebilirdi. Tüm bunlar Seo A-ri’yi de en doğru kişi yapmaya yetmiyor.
Sosyal medya hakkında daha fazla konuşmak isterdim fakat dizinin hikâyesindeki bazı kısımlar ister istemez dikkatimi çekti. Siyahı beğenmeden önce insan kendi beyaz mı bir bakmalı. Bir şeyler anlatılacaksa da eleştirdiğimiz kadar önce kendimizi de eleştirmeliyiz. Yoksa gerisi teferruat kalır.
Haftaya görüşmek üzere, hoşça kalın.