Bir önceki yazımın sonunda basketbol dolu günler geliyor demiştim.
Basketbol Süper Ligi tüm heyecanıyla başladı. Takımlar bu sene kadrolarını ve stafflarını iyi kurdu.
Benim ilk maçlarında beğendiğim iki takım oldu. Erderm Can''ın Türk Telekom''u ve Dimitris Priftis''in Tofaş''ı. İki koç da Avrupa basketbolunu çok iyi biliyor. Geçmişi olan bu takımlarda, direksiyonların onlara teslim edilmesinin hakkını ilk maçlardan verdiler.
Telekom, Daçka ile kafa kafaya bir mücadele verdi. Sonunda 90-87 kazandı. Erdem Hocam, Grant, Tony Taylor, Tyrique Jones, Sestina ve Bouteille transferlerinde istediklerini buluyor gibi. Özellikle hücumda, birçok opsiyondan skor üretiyorlar. Perimetre gerisinde, özellikle hızlı hücumlardaki üretkenlikle çok can yakar. Atlet ve enerjik bir takım. Kenarda da Obradoviç''in eski öğrencisi Erdem Can… Türk Telekom umut verdi. EuroCup''ta nasıl ilerler göreceğiz. Ama benim inancım var.
Tofaş ise Rob Gray transferi ile gerçekten büyük iş başardı. Bunu 92-53 kazandıkları Büyükçekmece maçında fazlasıyla gösterdi. Şut ritmi ve kısa fakat hızlı ayakları ile delici penetreleri. Monaco''da 1 sene boyunca saha kenarında geçirmenin acısını çıkarıyor. Yanında da Tyler Ennis. Priftis''in yarı sahada takıma oynattığı yarı saha oyunları, kısalarından aldığı enerji ile birleşince izlemesi zevkli bir takım haline geliyor. U-18''de ardından Berke Büyüktuncel de takımın 6. adamı olarak olumlu izlenim verdi. İlerleyişini sürdürürse takımın FIBA Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig macerasında takımına artılar kazandırır.
Anadolu Efes-Galatasaray NEF maçı da nefesleri kesti. Galatasaray geride olduğu maçta son periyotta öne geçti. Efes yetenek havuzu ile maç sonunu doğru oynayarak 77-68 kazandı. Sarı kırmızılılar uzun katkısını Sadık''tan aldı. Floyd yüksek skor bulan bir oyuncu değil ama savunma verimliliği ve pota altı aktivitesi Cimbom için bir artıydı. Caloiaro ve Raymar Morgan''ın bu denli etkisiz kalması, Pistiolis''in elini çok zorlar. Efes için işler şu an tıkırında gibi. Ama hâlâ yumuşak bir takım.
Fenerbahçe''ye gelirsek aslında konuşacak çok şey var. Fakat taşlar şu an tam yerinde değil oyuncular daha yeni yeni ısınıyor ve pota altında hâlâ sertlik eksiği var. Wilbekin ve Hayes çok olumlu işler veriyor. Buraya Motley ve Edwards''ın da eklenmesi lazım ki Avrupa arenasında olumlu yönde ilerleme olsun. Bahçeşehir maçına gelirsek, Fenerbahçe 3. periyottaki rüzgârı arkasına alarak geriden takip ettiği maçı 78-72 kazandı.
EuroLeague maçları oynandıktan sonra tekrar konuşalım…
