Bağnazlığın masum kurbanı: Hypatia!..
Yunan Hypatia tarihte bilinen ilk kadın filozof, matematikçi ve astronomdur. İskenderiye Kütüphanesi''nde felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler vermiştir. Yeni Platonculuk öğretisine bağlı olan Hypatia, Atina Akademisi''nin Eudoxus''ün başını çektiği matematik geleneğine üye idi. Hypatia, fikirleri ve öğretilerinden dolayı vahşice katledildi.
Bu olayı İrfan Soylu Bey''den alıntı yaparak aktarmak isityorum:
Bundan yaklaşık 1600 yıl kadar önceydi…
Mısır''ın İskenderiye kentinde korkunç bir cinayet işlendi: ''İffetsiz'' ve ''günahkâr'' olmakla suçlanan bir kadın toplumun gözleri önünde ''öfkeli'' bir güruh tarafından linç edildi. Taşa tutulan, parçalara ayrılıp yakılan kadın, matematikçi, gökbilimci, filozof Hypatia''ydı.
Büyük İskender''in M.Ö. 332 yılında kurduğu İskenderiye, yüzyıllarca barış içinde yaşadı. M.Ö. 30''larda Roma''nın hâkimiyetine geçen kentte barış ortamı M.S. 300''lerde bitti. Limanları, bilginleri, kültür merkezi, dev kütüphanesi ve üniversitesiyle İskenderiye o dönem ticaretin ve aydınlanmanın merkeziydi. Başında ünlü matematikçi Theon''un bulunduğu okulda kızı Hypatia da matematik, felsefe ve astronomi dersleri veriyor, Platon, Aristo ve Oklid''in fikirlerini tartışmaya açtığı bu dersler dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle dolup taşıyordu…
Kentin dokusu Hristiyanlığın resmî din olarak kabul edilmesinin ardından hızla değişti. İktidara egemen olan Hristiyanlar, Pagan ve Yahudiler başta olmak üzere farklı inançlara sahip kim varsa hedef aldı. Kentte ardı ardına cinayetler işlenirken Hypatia çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Her gün bir çember çizerek; dünyanın, güneşin, gezegenlerin hareketlerini yeniden hesap ediyor, öğrencilerine "Bizi birleştiren şeyler ayıranlardan daha fazla; tüm insanlar eşittir, kardeştir…" tavsiyesinde bulunuyordu.
İskenderiye Üniversitesi''ni inançsızlığın merkezi olarak gören Hristiyanlar, Serapis tapınağı, müze ve dev kütüphanenin yok edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Kitapların parçalandığı, heykellerin yıkıldığı, insanların öldürüldüğü kanlı saldırıda yüzyılların bilimsel birikimi de yok edildi. En sevdiğini; babasını da kaybeden Hypatia, artık yapayalnızdı…
Ancak babasına söz verdiği gibi gerçeği aramaktan asla vazgeçmedi. Hypatia "Dünya hareket ederken daire mi çiziyor, elips mi, yoksa güneş dönüyor dünya yerinde mi duruyor" diye düşünürken kötülük yerinde durmuyor, örgütleniyordu…
İskenderiye Patrikhanesi''nin ise o bilimsel çalışmalarını sürdürürken Hypatia''ya duyduğu kin her geçen gün artıyordu. Eski öğrencisi olan kent valisinin onun tesirinde olduğunu ve bu sayede farklı inançların korunduğunu düşünüyordu.
Hypatia''nın öldürülmesi için tezgâh kuruldu. Başpiskopas Kril''in talimatıyla papaz pazar ayininde bir konuşma yaptı; kadının toplumda olması gerektiği yeri tanımladı önce, asla bir erkekle eşit olamayacağını, erkeğe akıl veremeyeceğini, kıyafetlerinden hareketlerine kadar dikkat edeceğini anlattı uzun uzun. Ardından Hypatia''yı hedef göstererek İskederiye''de haddini aşmış bir kadının yaşadığını, büyücü, günahkâr bir şeytan olduğunu söyledi.
Kalabalık soluğu Hypatia''nın kapısında aldı. Önce saçından sürüklediler. Haypatia''yı çırılçıplak soyup en acı şekilde nasıl ölebileceğini tartıştılar; biri "Taşlayalım", diğeri "Derisini yüzelim" dedi, öteki ateşe vermekten bahsetti. Karar veremediler, sırayla hepsini yaptılar…
Tarihte bilinen ilk kadın matematikçi olan Hypatia''nın yazdığı kitaplar kütüphane saldırısında yok edildi. Feminist sanata da konu olan Hypatia hakkında çok sayıda roman, oyun ve şiir yazıldı… Hypatia''yı "Bağnazlığın masum bir kurbanı" diye tarif eden Voltaire, öldürülmesini ise ''sorgulama özgürlüğünün yok ediliş simgesi'' olarak gördü.
Derler ki Hypatia''nın katli sadece bir bilim insanının ölümü değil daha fazlasıdır; aydınlıkla karanlığın savaşında bir dönemeç kabul edilir.
Hypatia''nın; insanlığa büyük bir dersi daha vardır; tüm karanlığa inat ''gökyüzüne bakalım…''
Erdi Cumhuriyet 100’üncü yaşına
Paşa’nın emir erine “asker kaçağı” kaydı
Masum yalanlar
Tuhaflıklar ülkesi
Atatürk'ü yetiştiren öğretmenler
Mutfağımızın demirbaşı
Kuşkonmaz camisi ve Türk mimarisinde kuş evleri
Türk müziği makamları ve insana sağlığı üzerine etkileri