Avrupa'da bir Türk düşes

Sevgili okuyucularım bugün sizlere bir Külkedisi masalı anlatmak istiyorum. Ama bu bizim bildiğimiz şekliyle bir masal değil, tam anlamıyla bir Külkedisi hikayesi. Evet Külkedisi masalını bilmeyenimiz yoktur. Külkedisi, masalın başkahramanı genç kızın adıdır. Masalda kıskanç üvey annesi ve üvey kız kardeşleri tarafından kötü davranılan bir genç kız, ona yardım eden bir iyilik perisi ve onu bir baloda tanıyıp evlenerek Külkedisi''nin tüm hayatını değiştiren yakışıklı bir prens anlatılır. Türk kızı Hande Macit''in hikayesi de birebir olmasa da Külkedisi''nin hikayesine benziyor. İşte Külkedisi Hande''nin hikayesi:

Türkiye''de doğup büyüyen Hande Macit''in en büyük isteği, Avrupa''nın en iyi işletme okullarından biri olan Hollanda''daki Rotterdam School of Management''ta okuyup, iyi bir kariyer edinmekti. Ancak hayalini bile kurmadığı daha büyük bir sürprizle karşılaşacaktı. Arkadaşlarıyla gittiği bir baloda âşık olduğu kişi bir prensti ve o da Almanya''nın ilk Türk düşesi olacaktı.

Hande Macit, Mersin''in Tarsus ilçesinde hukukçu bir ailenin ikinci çocuğu olarak 1992 yılında dünyaya geldi. Kitap okumayı çok seven Hande, okulda da çok başarılı bir öğrenciydi. Bu başarısı onun Amerikan Koleji''nde Uluslararası Bakalorya eğitimi almasını dolayısıyla yurt dışına odaklanmasını sağlamıştı. En büyük isteği, Avrupa''nın en iyi işletme okullarından biri olan Hollanda''daki Rotterdam School of Management''ta okumaktı, okudu da. Sırada kariyeri vardı. Süt ürünleriyle bilinen Hollanda''da taze süt ürünleri bulamamak onu yoğurt yapmaya itti.

Taze ve gerçek yoğurt Türk kültürünün bir parçasıydı ancak Hollanda''da yoktu. Yoğurtlar genellikle endüstriyeldi. Böylece kafasında kariyer planını da belirledi. Luwia adıyla eski Türk usulü mayalı yoğurt üretmeye başladı. Ancak tam bu esnada koronavirüs salgını başladı. Bu durum müşterisi olan otellerin, Michelin restoranlarının ve birçok işletmenin faaliyetlerini durdurmasına neden oldu. Bu süreçte yoğurt işini askıya aldı, Hollanda''ya gelmek ve yatırım yapmak isteyen şirketlere danışmanlık yapmaya başladı.

Hande, Hollanda''da kendine tam da istediği gibi bir yaşam kurmuştu ancak hayatın onun için sürprizleri vardı. 2019 yılının Mayıs ayında hayatının aşkı, evleneceği kişi Alexander ile karşılaştı. Külkedisi''nde olduğu gibi Hande, Alexander ile ortak arkadaşlarının düzenlediği bir baloda tanıştı. Evlenme teklifini çıkmaya başladıktan yaklaşık bir yıl sonra aldı. Korona nedeniyle de uzun bir süre nişanlı kaldılar.

Hande''nin tanıştığı ve âşık olduğu kişi Avrupa''nın en eski hanedanlıklarından biri olan Almanya''daki Mecklenburg Dükalığı''nın Veliaht Prensiydi. 31 yaşındaki Georg Alexander, tanıştıklarında Hande''ye prens olduğunu söylememişti. Avrupa''da unvanı olan kimseler bunu tanışırken veya bir ortamda alenen söylemiyor, soylu kimliklerini öne çıkarmanın ayıp olacağını düşünüyorlar. Bu nedenle Alexander da prens olduğunu bir süre sonra ailesinden bahsederken söyledi.

Sonunda Mersinli gurbetçi kız Hande Macit, Mecklenburg Dükalığı''nın Veliaht Prensi Georg Alexander ile görkemli bir düğünle evlendi. Aile tarihçileri tarafından organize edilen kraliyet düğününde Prens''e "Evet" diyen Hande, ''İlk Türk Düşesi'' unvanını aldı. Çocukken hiç prenseslik hayali kurmamıştı, ancak kraliyet ailesine gelin gitti. Rüya gibi düğün cuma günü başlamış pazar gününe kadar devam etmişti. Almanya''da kraliyetin İngiltere''deki gibi politik ve siyasi güce dayalı olmadığını söyleyen Hande, "Sadece tarihî, kültürel ve sembolik bir değer. Bu yüzden düğünde sıkı kurallara tabi tutulmadım" diyor.

Prens ile evlenen Hande ''Düşes'' olmuştu. Dolayısıyla yüzüğü, gelinliği, gelin çiçeği günlerce konuşuldu. Ailenin geleneksel olarak kullandığı bir yüzük stili vardı. Alexander o yüzüğü baz alarak Hande''ye bir yüzük tasarladı. Gelinliğinin ise kendi tercihi olduğunu anlatan Hande, "1850''li yıllardaki bir Mecklenburg-Strelitz gelinliğinden ilham aldık. Tarihi bir gelinliğin kendi zevkimiz ve bazı Türk detaylarıyla birleşmiş halini yarattık. Bu özel tasarımı bir aile dostumuz yaptı. Strelitzia çiçeğini ise özellikle ailenin adını taşıdığı için seçtik. Türkiye''de starliçe olarak bilinen çiçek, adını aslında İngiliz Kraliçesi Charlotte''un doğdugu aile olan Mecklenburg-Strelitz''den almış" bilgisini verdi.

Mecklenburg-Strelitz Dükalığı, Avrupa''nın en eski 4-5 kraliyet ailesinden biri. Tarih boyunca İngiltere, Hollanda ve İsveç gibi birçok krallık ile aile bağları olmuş, günümüzde de bu bağlar halen devam ediyor. 1100''lü yıllardan beri Mecklenburg ailesinin Avrupa''nın tarihini, kültürünü ve sanatını etkilemiş bir aile olduğunu söyleyebiliriz. Almanya''da kraliyet İngiltere''deki gibi politik ve siyasi güce dayalı değil, sadece tarihi, kültürel ve sembolik bir değeri var. Yıl boyunca temsili görevleri oluyor. Bu görevler kimi zaman Mecklenburg''da kimi zaman ise uluslararası ortamlarda oluyor.

Nikahta İngiltere Kraliçesi 2''nci Elizabeth için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Çünkü Hande''nin eşi ile İngiltere Kralı''nın akrabalık bağları vardı. Alexander ile Charles 7''nci göbekten hısımdı. İngiltere Kraliçesi Charlotte Mecklenburg-Strelitz düşesi olarak doğup, İngiltere Kralı 3. George ile evlenmişti.

Eskiden, Türk hanedanları, Batılı gelinler alırlardı. Artık devir değişti. Şimdilerde Batılı hanedanlar, Türk gelinler alıyor!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları