Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, su faturalarındaki "kaçak su" ve "atık su" bedellerine ilişkin önemli bir karar verdi. Bu karara göre, Muğla'da bir otel işletmesi bölgedeki kaynak suyunu kullanarak çıkan atık suyu şehir atık su şebekesine yönlendirdi. Ancak, Mart 2018'de otel başka bir kişi tarafından devralındı.
Belediye ekipleri, otel işletmesine 755 bin lira atık su bedeli ve kaçak atık su cezası kesti. Yeni işletmeci, otelin devralınmasından önceki kullanımlara ilişkin cezayı ödememek ve devralınmadan sonraki döneme ait atık su bedelinin belirlenmesi için dava açtı. Yerel mahkeme, bu davayı reddetti.
Ancak istinaf mahkemesi, otel işletmesinin devralınmasından sonraki tarihlere ilişkin olarak 94 bin liralık atık su bedelinin ödenmesine karar verdi.
Bu karar, temyiz üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne taşındı. Yargıtay, istinaf mahkemesinin kararını onayladı ve kararın gerekçesinde, "Kendi taşınmazındaki kuyudan su çıkararak kullanılan kişi ve kuruluşlardan kaçak su bedeli alınamayacağı, ancak üretilen atık suyun kanalizasyon tesislerine verilmesi halinde atık su bedeli alınabileceği" ifadesine yer verdi. Bu, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddedilmesi ve istinaf kararının onanması anlamına geliyordu.
Bu dava, özellikle su kaynaklarının kullanımı ve atık su yönetimi konusunda önemli bir emsal teşkil ediyor. Otel gibi büyük işletmelerin su kullanımı ve atık su yönetimi, yerel yönetimlerle olan ilişkilerinde dikkat etmeleri gereken kritik bir alan olarak öne çıkıyor.
Kendi taşınmazında kuyudan su çıkaran işletmelerin kaçak su bedeli ödememesi, ancak bu suyun atık olarak şehre geri verilmesi halinde atık su bedeli ödemesi gerektiği hükmü, su kaynaklarının adil ve sürdürülebilir kullanımı açısından önemli bir prensip ortaya koyuyor.
