Ev sahiplerinin kira sözleşmelerini 6 ay gibi kısa bir süreyle yapıp yılda iki kez zam uygulaması, kiracıların zor durumda kalmasına ve hukuki tartışmalara yol açıyor. Bu tür kısa süreli kontratlar, kiracıların mali yükünü artırırken aynı zamanda yasal belirsizliklere neden oluyor.
Kiraların %25'lik zam sınırının kaldırılmasıyla birlikte, kiracılar hem maddi yük hem de hukuki belirsizlikle karşı karşıya kalmış durumda.
Kira sözleşmelerinin süresini 6 aya indirerek yılda iki kez zam yapma eğilimi, bazı ev sahipleri tarafından tercih edilmeye başlandı. Ancak, bu uygulamanın hukuki olarak geçerliliği tartışmalı.
Bazı ev sahipleri, mevcut enflasyon oranlarını yetersiz bularak kiralara %60'a varan zamlar yapmaya başladı. Hukukçular, kira artışlarının yıllık enflasyon oranını baz alması gerektiğini vurguluyor.
HUKUKEN GEÇERLİ DEĞİL
Uzmanlar, yıllık enflasyon oranının üzerinde yapılan kira zamlarının yasal olmadığını vurguluyor. Kira artışlarının serbest piyasa koşullarına bırakılmış gibi görünmesine rağmen, yıllık enflasyon oranını aşan zamlar hukuken geçerli sayılmıyor.
Bazı ev sahipleri, kira sözleşmelerinin süresini 6 aya indirerek yılda iki kez zam yapmayı tercih ediyor. Bu durum, kiracılar için büyük bir belirsizlik ve ek mali yük oluşturuyor.
Hukuki açıdan bakıldığında, bu tür kısa süreli sözleşmelerle yılda iki kez zam yapılması yasal olmayabilir. Kiracıların bu konuda bilinçlenmesi ve haklarını savunması büyük önem taşıyor.
Kiracılar için maliyetleri artıran ve hukuki açıdan tartışmalı olan bu uygulama, kiracıların daha fazla bilgi sahibi olmasını gerektiriyor. Ev sahiplerinin bu tür zam uygulamalarına karşı yasal yollara başvurulması, kiracıların haklarını koruma adına önemli bir adım olabilir.
