Türkiye'de ev sahipleri ile kiracılar arasındaki kira anlaşmazlıkları yeniden alevlenirken, kira fiyatlarında yüzde 20 oranında indirim yapılabilecek bir formül ortaya çıktı. Peki, kiracılar bu indirimden nasıl faydalanabilir?
Türkiye'de ev sahipleri ile kiracılar arasındaki kira anlaşmazlıkları yeniden alevlenirken, kira fiyatlarında yüzde 20 oranında indirim yapılabilecek bir formül ortaya çıktı. Peki, kiracılar bu indirimden nasıl faydalanabilir?
KİRA ANLAŞMAZLIKLARI VE ZAM TALEPLERİ
Yüzde 25 kira zammı sınırlamasının sona ermesi ve kira artış oranının bu ay yüzde 65'e çıkması, kiracıları zor durumda bıraktı. Ev sahipleri ise zam talebiyle kiracıların kapısını çalmaya başladı. Bu durumdan kurtulmak isteyen kiracılar, çözüm yollarını merak ediyor.
KİRACI ZAM YAPMAYABİLİR Mİ?
Kiracının kiraya zam yapmama hakkı bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde zam yapılacak tarih, yılda bir kez olmak üzere kira sözleşmesinin otomatik olarak yenileneceği aydır.
Bu dönemde, ev sahipleri yasal kira zammı oranı kadar zam yapabilirler. Her iki tarafın ortak onayı olmadan bu zam oranı değiştirilemez. Bu ay yenilenecek olan kira sözleşmelerinde yüzde 65 oranında zam uygulanacaktır.
KİRADA İNDİRİM NASIL OLUR?
Kiraya indirim, kiracıların beklediği ancak kolay elde edemeyecekleri bir durumdur. Bunun tek istisnası, ev sahibinin kira tespit davası açmasıdır. 5 yılı dolduran kiracının kirasını düşük bulan ev sahibi, mahkemeye başvurup kira tespit davası açabilir.
Bu süreçte hukuki süreç başlar ve mahkeme, evin kira bedelini tespit eder. Bilirkişi raporu hazırlanır, çevredeki emsal evlerin rayiç kira bedellerine bakılır ve bu şekilde bir kira bedeli belirlenir.
Ancak süreç burada bitmez. Mahkemede nihai kararı hakim verir. Hakim, bilirkişi raporunda yazılı olan kira bedeli üzerinden eski kiracı indirimi olarak yüzde 20 indirim uygular.
Örneğin, 10.000 TL olan kira, bu indirimle 8.000 TL’ye düşer. Ev sahibi bu kararı kabul etmek zorundadır. Bu şekilde kirada yüzde 20 indirim uygulaması yapılabilir.
Bu formül, kiracılar için kira indirimine gitmenin tek yoludur ve doğru adımlarla uygulanması halinde ciddi bir tasarruf sağlar. Ancak bu sürecin hukuki prosedürler gerektirdiği unutulmamalıdır.
