Hisseli tapuya sahip olan milyonlarca kişi için son başvuru tarihi hızla yaklaşırken, başvurmayanlar ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir.
Hisseli tapuya sahip olan milyonlarca kişi için son başvuru tarihi hızla yaklaşırken, başvurmayanlar ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir.
Türkiye’de gayrimenkul sahipleri, tapu sistemi aracılığıyla mülklerini devlet güvencesi altına alabiliyor. Tapular iki ana grupta sınıflandırılır: müstakil ve hisseli tapular.
Müstakil tapular genellikle sorun yaratmazken, hisseli tapularda çeşitli hukuki riskler söz konusu olabiliyor.
Hisseli tapularda dikkate alınması gereken en önemli hukuki haklardan biri "önalım hakkı"dır. Bu hak, bir gayrimenkuldeki hissedarların, diğer hissedarlara öncelikli satın alma imkanı sağlar.
Hissedarlar, bir hisse satılmak istendiğinde, üçüncü kişilere yapılacak satışları geçersiz kılma hakkına sahiptir.
Eğer önalım hakkı kullanılmadan bir hisse üçüncü kişilere satılırsa, bu satış mahkeme kararıyla iptal edilebilir.
Tapu devri yapılmış olsa bile, hissedarlar 90 gün içinde başvurarak mahkemeden tapunun kendilerine devrini talep edebilirler. Satış bedelinin düşük gösterilmesi durumunda ise geri dönülmez zararlara yol açabilir.
Örneğin, 5 milyon TL’ye satın alınan bir arsa hissesi tapuda 500 bin TL olarak gösterilmişse, diğer hissedarlar bu hisseyi sadece 500 bin TL ödeyerek devralabilir.
Bu durumda, arada kalan 4,5 milyon TL kaybolur ve bu parayı tahsil etmek uzun ve belirsiz bir mahkeme süreci gerektirebilir.
Hisseli tapu satın alırken dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor. Satın alacak kişinin, diğer hissedarlara satış teklifi yapıldığına dair yazılı belge talep etmesi ve tapuda gayrimenkulün gerçek değerinin gösterilmesi gerekiyor.
Satış işlemi sonrasında diğer hissedarlara noter onaylı bildirim yapılmalıdır. 90 günlük süre geçtikten sonra bu tapu devri geri alınamaz.
İcralık borcu olan bir hissedarın tapu payı icra dairesi tarafından satışa çıkarıldığında, önalım hakkı uygulanamaz. Bu durumda, üçüncü kişiler hissedarın payını icradan alarak gayrimenkulün yeni ortağı olabilir ve diğer hissedarların huzuru bozulabilir.
Hisseli tapu sahipleri, bu süreçte "ya al ya ver" durumu ile karşılaşabilir ve mülklerini değerinin altında kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler.
