Kayseri'nin İncesu ilçesinde bağ bozumu sonrasında pekmez mesaisi başladı.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2016 senesinde tescillenen “karaevrek” ile aroması, lezzeti rengiyle ön plana çıkan “parmak” üzümün hasadına geçildi.
Kayseri'nin İncesu ilçesinde bağ bozumu sonrasında pekmez mesaisi başladı.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2016 senesinde tescillenen “karaevrek” ile aroması, lezzeti rengiyle ön plana çıkan “parmak” üzümün hasadına geçildi.
İlçenin en önemli geçim kaynağı olan ve sabahın erken saatlerinde kadınlar tarafından bağdan toplanan üzümler, traktörlere yüklenerek evlere taşınıyor. Yıkanan üzümler, daha sonrasında ise çuvallara dolduruluyor ve geleneksel yöntemlerle kadınlar tarafından ayaklarıyla eziliyor.
Bu yöntemle elde edilen üzüm suyu, ilçe merkezine yaklaşık 10 kilometre mesafeden getirilen ve “ağ toprağı” ismiyle de bilinen toprakla beraber odun ateşinde kazan kazan kaynatılıyor.
Kazanlarda soğuyana kadar bekletildikten sonra bez heybelere dökülen ve süzülmeye bırakılan üzüm suyundan da şıra elde ediliyor.
Daha sonra yeniden kazanda kaynatılan şıra, kadınların bir hafta süren emeklerinin ardından pekmez halini alıyor.
Elde edilen pekmezlerin kilogramı 300 TL’den alıcı buluyor.
“BİZİ EN ÇOK YORAN BAKIR LEĞEN VE KAZANLARIN YIKANMASI”
Pekmez üreticisi kadınlardan Hidayet Solak, pekmez kaynatarak yaklaşık 20 yıldır aile bütçesine destek olduğunu dile getirdi.
Yaklaşık 5 ton üzümden 200 kilo pekmez elde ettiklerini kaydeden Solak, “İki çocuğum var, ikisi de okudu. Sattığımız pekmezden sağladığımız gelir bize destek oldu. Böylelikle ek gelir elde etmiş oluyoruz.” diye konuştu.
Solak, yapımı esnasında oldukça zahmetlere katlandıkları pekmezin oluşum süreci hakkında da bilgiler verdi:
“Pekmez işi bittikten sonra bizi en çok yoran kazanların ve bakır leğenlerin yıkanması. Pekmezin kaynatılırken odun ateşinde çok yandığı için bunlar is oluyor. Yıkaması bize çok zor geliyor. Bir günümüzü alıyor. Onları tekrar pırıl pırıl yapıp kaldırmamız gerekiyor.”