(DÜZCE)- Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, Düzce Belediyesi merkez binasının yıkılması ve yerine ticari işyerleri inşa edilmesi kararına karşı çıktı. Aslan, "Bu kararın arkasında şehir planlaması, mimari estetik ya da halk yararı yok. Tek amaç, belediye arsasını paraya çevirmek, bu alanı kiraya verip satmak ve kamu malı üzerinden yeni bir rant paylaşımı kurmaktır. Düzce'nin geleceği değil, AKP'nin çıkar çevrelerine yeni kazanç kapıları açma isteği söz konusu," dedi.
Mahkeme süreci devam ediyor
AK Partili Düzce Belediyesi'nin tartışma yaratan Cedidiye Meydan Projesi ile ilgili olarak Belediye Meclisi'nin aldığı kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle açılan davada, Bolu İdare Mahkemesi, "yetkisizlik" nedeniyle dava dosyasını Düzce İdare Mahkemesi'ne hemen gönderdi.
Kararın ardından konuşan Esmaül Hüsna Aslan, projenin mimari açıdan hatalı olduğunu belirterek, "AKP'li belediyeler rant ve talan peşinde. Kamu binasını yıkarak, kamu malına zarar vermek ve özelleştirmek istiyorlar. Bir mimar olarak bu projenin doğru olmadığını söylemek zorundayım. Düzce'de kentsel dönüşüme girmesi gereken birçok yapı varken, şimdi gözlerini henüz 15 yaşını doldurmayan bu binaya dikip, rant planlarını kendi kendilerine ifşa ediyorlar. Kendi yaptıkları yapıyı kendileri yıkacaklar. Resmen belediye arsasını yağmalayacaklar. Bu kararın arkasında şehir planlaması, mimari estetik ya da halk yararı yok. Belediye arsasını paraya çevirmek ve yeni bir rant paylaşım masası kurmak dışında bir hedefleri yok," ifadelerini kullandı.
Düzce'nin deprem riski göz ardı ediliyor
Düzce, Türkiye'nin en kırılgan deprem hattında bulunan illerinden biri. Burada, gerçekten riskli ve dayanaksız binaların kentsel dönüşüme sokulması, vatandaşın can güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Düzce Valiliği'nin 2022 verilerine göre, Düzce depreminde 816 bina acil yıkılacak, ağır hasarlı ya da yıkık olarak tespit edildi. Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü'ye sormak lazım; bu binaların ne kadarı dönüşüme girdi? Belediye, bilimi kenara itip sağlam binaları yıkıyor, depremle mücadele bahanesiyle rant projeleri üretiyor. Bugün kamu binasını yıkanlar, yarın vatandaşın evini de aynı zihniyetle "ticari potansiyel" gerekçesiyle hedef alacaklardır.
Mimari bir fiyasko
Bir mimar olarak net bir şekilde şunu söylüyorum: Bu proje, hem mimari hem de kentsel planlama açısından tam bir fiyaskodur. Şehrin merkezinde nefes alacak bir kamusal alan oluşturmak yerine, beton yığınları ve ticari dükkanlarla meydanı boğmak istiyorlar. Düzce'ye vizyon katmak yerine, rant gözüyle bakan bu anlayış, hem şehrin hem de halkın geleceğini yok ediyor. Halkın malını kimse keyfi bir şekilde satamaz, hiç kimse belediyeyi bir ticarethane gibi yönetemez. Biz Zafer Partisi olarak bu yağmacı zihniyete karşı sonuna kadar duracağız. Hukuki mücadelemiz sürecek. Bu ülkenin her karış toprağını, her kamu binasını, her meydanını koruyacağız. Düzce halkı bilsin ki, bu yağmaya seyirci kalmayacağız.