(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Ukrayna-Rusya, İsrail-HAMAS, İsrail-İran ve İsrail-Hizbullah çatışmalarının son iki yıldır dünyaya yeni nesil savaşların dinamiklerini gösterdiğini ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye'nin savunma planlamasının güncel bu gerçeklerle yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı. Bağcıoğlu, "Savunma planlamasında her kuruşun hesabını vermek, caydırıcılığımızı artırmak kadar önemlidir. Türkiye’nin güvenliği, sadece sınırlarını değil, geleceğini korumaktır. CHP olarak biz, milli savunmanın siyasetten bağımsız, ulusal akılla ve kurumsal liyakatle güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.
Bağcıoğlu, yazılı açıklamasında, söz konusu savaşların getirdiği tehditler ışığında, Türkiye'nin gerek stratejik gerekse operasyonel kapasitesini artırması gerektiğini belirtti. "Harekat ihtiyaçlarımızı ve savunma projelerimizi günümüz harp ortamının gerekliliklerine göre güncellemek artık bir tercih değil, zorunluluktur. Milli güvenliğimizin temeli yalnızca silah sistemleri değil, teknolojik egemenlik, bilgi üstünlüğü ve kriz anlarında dirençli bir toplumsal yapıdır" dedi.
Yankı Bağcıoğlu, bu kapsamda, şunları ekledi:
"Harekat ihtiyaç makamlarının da görüşleri alınarak, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın yürüttüğü bin 400 civarındaki projenin önceliklendirilmesi ve sınırlı bütçe kaynaklarının etkin biçimde kritik projelere yönlendirilmesi, milli güvenliğimiz açısından yaşamsal önem taşımaktadır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası değişen sistemin, bugünün harekat ortamı ışığında yeniden ele alınması gerekmektedir. Türkiye’nin caydırıcı gücü, yalnızca teknolojik üstünlükle değil, adaletli yönetim anlayışı ve güçlü kurum kültürüyle mümkündür.
" Mühimmat stoklarını güçlendirmek ve savunma sanayiyle lojistik altyapısını güncellemek zorundayız."
CHP olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin günümüzün karmaşık harp koşullarına hızlı çözüm üretecek bir yapıya kavuşması için öncelikli gördüğümüz alanları şunlardır: Erken ihbar, komuta kontrol, elektronik harp, havada yakıt ikmali gibi unsurlarla desteklenen, insanlı-insansız sistemlerin müştereken görev yaptığı etkin bir hava gücü oluşturulması. Milli sensör ve silah sistemlerinden oluşan, NATO erken ihbar sistemiyle bilgi paylaşabilen entegre hava savunma ağının envantere alınması. Kara, deniz, hava ve uydu tabanlı sistemlerle ortak bir gözetleme altyapısının kurulması. Mühimmat stoklarının güçlendirilmesi, savunma sanayi ve lojistik seferberlik altyapısının güncellenmesi. Güç aktarım kabiliyetini artıracak şekilde yeterli nakliye uçaklarının temini. Harekat ihtiyaçlarına hızla cevap verebilecek çevik bir savunma sanayinin teşkili. Kritik karar süreçlerini hızlandıracak milli yapay zekâ altyapısının geliştirilmesi.
Asker-sivil koordinasyon içinde çalışan etkin bir harekat istihbarat teşkilatının oluşturulması. Kolluk kuvvetleri ve TSK arasında barış döneminden itibaren sinerji yaratacak koordinasyonun güçlendirilmesi. Kara ve deniz hudutlarının güvenliğini sağlayacak sistemlerin modernize edilmesi. Hukukun üstünlüğü ve demokratik değerlerle toplumsal farkındalığın ve direncin artırılması. Kritik tesislerin güvenliği için kuvvet koruma sistemlerinin hızla devreye alınması. Askeri sağlık sisteminin günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılması. Personel moralini zedeleyen uygulamalara son verilmesi. Askeri eğitim sisteminin kuvvet komutanlıklarıyla bağlarını güçlendirerek kurum kültürü, aidiyet ve muhariplik ruhunu yeniden tesis etmesi.
Savunma planlamasında her kuruşun hesabını vermek, caydırıcılığımızı artırmak kadar önemlidir. Türkiye’nin güvenliği, sadece sınırlarını değil, geleceğini korumaktır. CHP olarak biz, milli savunmanın siyasetten bağımsız, ulusal akılla ve kurumsal liyakatle güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz."
