(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, kira gelirlerine vergi getirilmesi, SGK borçlarının maaşlardan kesilmesi ve işverene yönelik devlet desteğinin azaltılmasıyla ilgili 36 maddelik kanun teklifi görüşülüyor. DEM Parti Komisyon Sözcüsü Saruhan Oluç, bu durumu "Sinekten yağ çıkarmaya çalışan bir teklifle karşı karşıyayız. Bu vergi adaletsizliğini giderecek, gerçekten vergi sistemindeki yapısal sorunları çözme doğrultusunda adım attıracak bir teklif değil. Çünkü vergi sisteminin çok büyük yapısal sorunları var. Vergi harcamaları kalemi altında çok ciddi bir adaletsizlik yaratılıyor" ifadesiyle eleştirdi.
Başkanlığını AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un yaptığı Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti'nin geçen cuma TBMM'ye sunduğu oylamaya sunulacak olan 36 maddelik teklifi değerlendiriyor.
CHP Komisyon Sözcüsü Veli Ağbaba, 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen bölgede kira sorununa dikkat çekti. Teklifteki düzenlemelere ise şöyle yanıt verdi:
"Emekliler dışındaki kiracılara uygulanan istisnanın kaldırılması, asgari ücretli ve işsizler için ne anlama geliyor? Kiraların fahiş seviyelere ulaştığı bir dönemde, bunu daha da artırıcı adımlar atıyorsunuz. Deprem bölgesindeki en büyük sorunlardan biri kiradır. Malatya'da asgari ücretle bir ev tutmak imkansız."
Ağbaba, Hazine'nin borçlanma limitinin artırılmasını da eleştirerek şöyle devam etti: "Bütçe açığından daha fazla borçlanacağız deniyor ama bu halkı 10 yıl vadeli yüzde 40 faizle borçlandırmak kayıplar getirecek. Yüksek faizle borçlanmayı bir çözüm olarak sunuyorsunuz. 19 Mart sonrası kaybettiğiniz para 60 milyar dolar. Hukukun olmadığı bir ortamda ekonomi düzelir mi?"
Oluç, SGK borcu olan sigortalının prim oranını yüzde 45'e arttırarak vergi yükünü artırdıklarını belirtiyor. Bu durumun vatandaşları etkileyeceğini ve işverenin istihdamı azaltmasına neden olacağını söylüyor. Teklifin AKP politikalarının Türkiye ekonomisini zor bir duruma soktuğunu vurguluyor. "Burada zenginlerden alınan bir şey yok. Düşük gelirli, küçük mal sahibi hedef alınıyor. Kiraya veren vatandaş, "Sen zenginsin" muamelesi görüyor. İktidara geldiğinizde yolsuzluktan 50.sıradaydık, şimdi 115.sıradayız. Yolsuzluk ve çeteler Türkiye'nin gerçeği."
Oluç: "Vergi sistemindeki yapısal sorunları çözme doğrultusunda adım attıracak bir teklif değil"
Vergi adaletsizliğinin iktidarın politik tercihleriyle ortaya çıktığına dikkat çeken DEM Parti Komisyon Sözcüsü Saruhan Oluç, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu vergi konusu gündeme geldiğinde sürekli Türkiye'deki vergi adaletsizliğini tartışıyoruz. Ancak iktidar, emekçiler ve dar gelirli üzerindeki yükü azaltmıyor. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması ilkesini uygulamaktan uzaklar. Anayasaya aykırı durumlar ortaya çıkıyor fakat değişiklik yapılmıyor. İktidarın tercihleri bu yönde."
Oluç, "güçlü damatlar" ve "sinekten yağ çıkarmak" kavramlarının ifade bulduğunu belirtti. Bu teklif, vergi adaletsizliğini kaldıracak yapısal sorunları çözmeye yönelik bir adım değil. Vergi sisteminin büyük sorunlarıyla yüzleşmiyorlar. Düşük gelirli ve geçim mücadelesi verenlerden vergi alınmaya devam ediyor. Vergi harcamaları kalemi altında ciddi adaletsizlikler meydana geliyor. Her bütçede bunu tartışıyoruz. Karlı sektörlere ve kişilere sunulan teşvikler var ama geçimini çalışanlardan talep edilen vergi yüksek."
Usta: "Kamu harcamalarını kısmadan hiçbir şey yapamazsınız"
İYİ Parti Komisyon Sözcüsü Erhan Usta, kamu harcamalarında tasarruf yapılmadığını ifade etti. Bütçedeki faiz yükünün azaltılması gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi:
"Kamu harcamaları, cari harcamalar, mal ve hizmet giderleri yani o daha çok böyle kamunun saltanatı, şatafatı dediğimiz türden harcamalardan herhangi bir kesinti yok. Bütçe geçmişten Bakan Nebati döneminden beri çok kötü yönetildi. Kamu açıkları arttı. Şimdi Mehmet Şimşek yeniden geliyor, eski defterleri karıştırıyor.
Eskiden kaldırdığımız ne varsa şimdi geri geliyor. 2002'de kaldırdığımız ikinci el taşıtlara verginin tekrar geri gelmesi gibi eskide olanları böyle karıştırıp karıştırıp tekrar önümüze getiriliyor. Halbuki olması gereken şey bir an evvel hem faiz oranlarını aşağı çekmek ve bütçenin faiz yükünü azaltmak olmalı. Onu karşılamak için habire milletin üzerine vergi bindiriyoruz. Bu doğru bir şey değil. Devletin harcamalarında beş kuruş kesinti yok. En tepeden başlayarak söylüyorum. Seyahatlere on, on beş uçakla gidiliyor. Çıkın buradaki yetkili makam sahibi arkadaşların araçlarına bakın dışarıda ya. Her biri çalışır vaziyette yani. Bu bir anlayış meselesidir.
Biz Türkiye'de tedbirler uygulanırken şu A4 kağıtlarının arkasına yazılma zorunluluğu getirdik ya kamuda. Kamu harcamalarını kısmadan hiçbir şey yapamazsınız. 2024 yılına bakın işte, "Mal hizmet giderleri bütçe dönemi 70 milyar lira üzerinde olup altında olması gerek" diyor. Bu yıl yine tasarruf yılı diyoruz. Üzerinde değil şu andaki tahminimiz. Yıl sonu ne olacak bilmiyorum ama bir kesinti yok. Maalesef bu biz söylüyoruz söylüyoruz kendimiz işitiyoruz.”
Kısacık: ""İktidar, beceriksiz yönetiminin yarattığı faturayı halka kesiyor."
Yeni Yol Partisi Komisyon Sözcüsü Sadullah Kısacık, teklifi eleştirerek şöyle konuştu:
"Dönemimizin tüm kanunları, vatandaşa yük getiren ve vergilerin arttığı düzenlemeler içermekte. Biraz kendimize gelmemiz gerekiyor. İktidar, beceriksiz yönetiminin yarattığı fatura yine halka kesiyor. Bu torba yasada yaşam maliyetini artıran düzenlemeler var. Torba yasaya bir isim vermeliysek, "Yük Torbası" olmalı. Artık maliyet politikamız tahsilat politikasına dönmüş durumda. Vergi, harç ve cezalar üzerine kurulu bir ekonomi yönetimi izleniyor."
Kirasını düşürmek yerine, kira enflasyonunu artıran düzenlemeler yapıldığını belirten Kısacık, "Yaşam maliyeti düşsün istiyoruz. Ancak emeklilere ve düşük ücretlilere düşük zam yapılıyor, iktidara gelince vergi, harç ve geçiş ücretleri artıyor. Sürekli farklı vergilerle karşı karşıya kalıyoruz."