Kamera: Hakan KAYA
(İSTANBUL) Sabah saatlerinde pek çok ünlüye yönelik gerçekleştirilen jandarma operasyonu, Maslak'taki komutanlıkta ifade işlemleriyle devam etti. İfade verme süreci öğle saatlerinde sona erdi. Adli Tıp Kurumu'nda kan örnekleri alınan ünlüler, ardından Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Yakınları ve avukatlar, hastaneye gelirken çevredekilerin çekim yapmasına büyük tepki gösterdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamaya göre, Dilan Polat, Engin Polat, İrem Derici, Kubilay Aka, Kaan Yıldırım, Hadise Açıkgöz, Berrak Tüzünataç, Duygu Ozaslan Mutaf, Demet Evgar Babataş, Zeynep Meriç Aral Keskin, Özge Özpirinçci, Mert Yazıcıoğlu, Feyza Altun, Derin Talu, Deren Talu, Ziynet Sali, Birce Akalay, Metin Akdülger ve Ceren Moray Orcan gibi isimlerin ifadeleri ve kan örnekleri alınması amacıyla İl Jandarma Komutanlığı'na toplandığı belirtildi. Ayrıca, bu ünlüler hakkında herhangi bir gözaltı kararı bulunmadığı bilgisi verildi.
Açıklayıcı destek geldi
Jandarma nezaretinde Maslak'taki Jandarma Komutanlığı'na götürülen ünlülerin ifade süreci büyük oranda tamamlandı. Ardından, sağlık kontrolleri için Adli Tıp Kurumu'na sevk edildiler. Bu süreçte Demet Evgar'ın Bahar dizisindeki rol arkadaşı Hatice Aslan, destek vermek için İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'na geldi.
Yasal süreç hakkında bilgi verildi
Sanatçı İrem Derici'nin avukatı Ayşegül Mermer, test yapılmasının ilk isteklerinden biri olduğunu ve bununla ilgili detaylı açıklama yaptı. Avukat, süreçle ilgili karşılaştıkları sorulara yanıt verdi.
Çekim yapmaya karşı tepkiler yükseldi
Adli Tıp Kurumu'nda kan örnekleri alınan ünlüler, jandarma eşliğinde hastaneye taşındı. Yakınları ve avukatlar, hastaneye gelirken çevredeki kişilerin çekim yapmasına sert bir şekilde tepki gösterdi. Levent Evgar, kızı Demet Evgar ile ilgili durumu vurgularken, Demet de olaya tepki gösterdi.
Hukukçulardan eleştiriler geldi
Gözaltı kararı bulunmamasına rağmen, ünlülerin saatlerce jandarma kontrolünde ifade ve diğer işlemler için tutulmasının fiili bir gözaltı olduğunu belirten hukukçular, bu durumu eleştirdi. Avukat Hüseyin Ersöz, bu konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle belirtti:
"Başsavcılığın açıklamasına göre "uyuşturucu operasyonu" gerçekleştirilen bu kişiler hakkında bir gözaltı kararı yokmuş. Eğer gözaltı yoksa o zaman sabahın erken saatlerinde jandarma personeli neden evlerine gitmiş? Bir kişinin özgürlüğü ancak gözaltı ve yakalama kararlarıyla kısıtlanabilir. Bu kararlar yoksa böyle bir durumda "mevcutlu getirme" olarak adlandırılan uygulama bir Özgürlük Hakkı ihlali oluşturur. Bu kişilerin ifadeye çağrılması ve hastaneye sevklerinin yapılarak vücutlarından örnek (idrar, saç yada kan) alınması mümkünken gerçekleştirilen fiili uygulama hukuka aykırıdır ve Hürriyeti Tahdit Suçunu oluşturur"