Üniversitelerde kağıt yoklama dönemi bitiyor! QR kod ve konum doğrulamalı dijital sistemlerle “senin yerine imza atarım” devri kapanıyor. Bu sayede hem zaman kaybı hem sahte imza sorunu büyük oranda ortadan kalkarken, kağıt israfı da önlenmiş oldu. QR kodlu yoklama dönemi yeni sistemin en yaygın tercihi QR kod uygulaması oldu.
SİSTEM NASIL ÇALIŞACAK?
Dersin başlangıcında öğretim üyesi, yalnızca o ders için geçerli dinamik bir QR kodu ekrana yansıtıyor. Öğrenciler telefonlarıyla kodu taratarak yoklamalarını anında sisteme kaydediyor. Kısa ömürlü olan bu QR kodlar ders dışında kullanılamıyor. Böylece bir başkasının yerine yoklama alınması ya da derse gelmeden işaretlenme ihtimali neredeyse sıfıra iniyor. Konum doğrulamalı elektronik yoklama diğer kullanılan yöntem ise üniversitelerin kendi mobil uygulamaları üzerinden işliyor.
Öğretim görevlisi “yoklamayı açtım” dediğinde, sınıfta bulunan öğrenciler uygulamadan “elektronik yoklama” bölümüne girerek katılım sağlıyor. Konum doğrulama ve cihaz kimliği kontrolü sayesinde öğrencinin gerçekten derslikte olup olmadığı kesin olarak anlaşılıyor. Başkasının yerine yoklama alınması tamamen engelleniyor. Dijital sistemler sayesinde dersin ilk dakikalarında yaşanan yoklama kaosu bitiyor. Akademisyenler birkaç saniyede yoklamayı tamamlıyor, veriler anlık olarak sisteme düşüyor ve idare tarafından rahatça izlenebiliyor.
"MANUEL İMZADAN DAHA GÜVENLİ"
Sistemi aktif kullanan öğrencilerden Fırat Turğut, görüşlerini şöyle ifade etti: "Başkasının adına işlem yapılması teorik olarak mümkün olsa da manuel imzaya kıyasla çok daha güvenli bir yöntem. Farklı bir telefondan başka bir öğrencinin hesabına giriş yapıldığı kolayca tespit ediliyor ve okulda gerekli cezai işlemler uygulanıyor."
