İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, 19 Ocak 2025'de partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sarf ettiği sözler gerekçesiyle 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan soruşturma başlatılmış, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan ise soruşturma genişletilmişti.
TUTUKLAMA TALEP EDİLDİ
Soruşturma çerçevesinde Özdağ, Ankara'da gözaltına alınıp İstanbul'a getirilerek Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.
Burada Savcılığa yaklaşık 3 saat ifade veren Özdağ, daha sonra 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. Ümit Özdağ hakkında çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklama kararı verildi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Metris Cezaevi’ne götürülecek.
Ümit Özdağ'ın avukatı üzerinden ilettiği not şöyle:
"Atatürk'ün askeriyim ve onun kurduğu cumhuriyeti kararlılıkla ve bütün gücümle savunacağım, mücadeleye hapishanede de devam edeceğim tek endişem Kaşif Kozinoğlu'na yaptıkları gibi ona benzeyen bir suikasta uğramaktır. Türk milletinden ricam Zafer Partisi'ne sahip çıkmasıdır."
İLK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın ilk ifadesi ortaya çıktı.
Özdağ, 'halkı kin ve nefrete sevk' suçlamasına ilişkin savunmasında “Suriye'nin bölünmemesini savunarak Suriyelilerin gerçek dostu olanlar bizleriz. Suriyeliler, Afganlar ve diğerleriyle ilgili olarak parti olarak tepkimizi ifade etmek en demokratik hakkımızdır" dediği öğrenildi.
"SURİYELİLERİN GERÇEK DOSTU OLANLAR BİZLERİZ"
“Suriye'nin bölünmemesini savunarak Suriyelilerin gerçek dostu olanlar bizleriz" diyen Ümit Özdağ, savunmasında şunları dile getirdi:
"Ancak ülkemizde bulunduğu sırada Türk halkını rahatsız eden, yasa dışı eylemlerde bulunan ve çevreye zarar veren Suriyeliler, Afganlar ve diğerleriyle ilgili olarak parti olarak tepkimizi ifade etmek en demokratik hakkımızdır. Bu tepki, Arap düşmanlığı, Suriye düşmanlığı ya da ırkçılık değil; makul bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın gereğidir. Suriyelilere karşı ülkemizde gerçekleşmiş hiçbir şiddet olayıyla Zafer Partisi arasında örgütsel bir bağ yoktur ve olmamıştır. Bu konuda Zafer Partisi, diğer partilerden çok daha hassas davranmıştır ve davranmaya devam edecektir. Bütün bu nedenlerle hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ederim."