Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN
(İSTANBUL) İstanbul Adliyesi'nde, bugün üç farklı mahkemede, Saraçhane eylemleri nedeniyle yargılanan gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısına çıktı. Dava süreçlerinden birinde, Saraçhane protestolarını takip ettikleri için bir gün tutuklu kalıp serbest bırakılan sekiz gazeteci, ilk kez mahkeme önüne geldi. Suçlamalarla ilgili savunma yapan Now TV muhabiri Ali Onur Tosun'un avukatı Rengin Geçen, "İddia makamı 11 yıldır ana akım medyada haber sunan müvekkilimin gazeteci olduğunu ispat edememiş. Biz bütün delilleri sunduk, halen ispat edilemiyorsa bu akşam yedide Now TV'yi açıp görebilirler" dedi.
Bugün İstanbul Adliyesi'nde üç ayrı mahkemede, Saraçhane eylemleri dolayısıyla haklarında dava açılan gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısında yer aldı.
Saraçhane protestolarını takip eden sekiz gazeteci, "kanuna aykırı toplantılara ve yürüyüşlere silahsız katılmak, ihtara rağmen dağılmamak" suçlamasıyla yargılandı. Davanın ilk duruşması İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 41. Ağır Ceza Mahkeme salonunda gerçekleştirildi. Saat 10:30'da başlayan duruşmada sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Sanıklar Kurtuluş Arı, Gökhan Kam, Hayri Tunç, Emre Orman, Ali Onur Tosun, Yasin Akgül, Zeynep Kuray ve Bülen Kılıç, suçlamalara karşı savunmalarını yaptı.
Gazetecilik görevim vardı
İlk savunmayı gazeteci Hayri Tunç gerçekleştirdi. Protestoların yasak olup olmadığının gazetecilik görevini yerine getirmesine engel olamayacağını vurgulayan Tunç'un ardından, Gökhan Kam şunları söyledi: "Gazetecilik refleksiyle oraya gittim. Amacım, foto muhabiri olarak fotoğraf çekmekti. Orada eylemci olarak yer almadım; slogan atmadım, pankart taşıdım. Şu an arkadaşlarımla birlikte bu adliyede gazetecilik yapıyorum. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum."
Gazetecilik üzerinden susturuluyoruz
Gazeteci Zeynep Kuray ise savunmasında şunları belirtti: "Yıllardır sokaklarda gazeteci olarak çalışıyoruz. Çektiğimiz fotoğraflar kesilerek bizim gazeteci olmadığımız söyleniyor. İnsanlar eyleme çıktığında biz de orada gazeteci olarak bulunuyoruz. Önce Twitter hesabım kapatıldı, ardından beni susturmaya çalıştılar. Gözaltında bize "serbestsiniz" dedikten yarım saat sonra tutuklama denildi. Her şey talimatla yürüyorsa, neden buraya "Adalet mülkün temelidir" yazıyorsunuz? Biz her dönemin olağan şüphelisiyiz. Benim gazeteci olmadığımı nasıl bilebilirler? İşimden başka bir hayatım yok. Bu bir komplodur; ne arkadaşlarım ne de kendi adıma bunu kabul ediyorum. Emeğimizi bu şekilde silemeyecekler. Beraatimi istiyorum."
15 yıldır gazetecilik yapıyorum
Yasin Akgül de, "15 yıldır gazetecilik yapıyorum, hiçbir işten sonra sabah saatlerinde çocuklarımın gözü önünde evimden gözaltına alınmadım. Foto muhabiri sahada olmak zorunda, görüntü sahada çekilir. Çektiğimiz fotoğraflar sistemlerde mevcut, bu görüntüler servis ediliyor. Polislerin çektiği görüntü videodan alınmış bir görüntü, bu videonun size tamamen sunulması gerekiyor. Arkadaşımla muhabbet ederken görüntüyü çekmişler. Ki eylem sırasında polislerle beraber önde yürüyorduk. Durum bundan ibaret" ifadelerini kullandı. Akgül'ün avukatı Kemal Kumkumoğlu ise, "Müvekkil görevini yaparken, toplumsal olayı yerinde izlerken orada bulunmakla suçlanıyor. Dosyadaki fotoğrafa bakarsanız müvekkil kadraja bakarken çekilmiş çünkü zaten müvekkil o polisi tanıyor ve videoya çekildiğinin farkında. Bu dosyadaki insanlar için önce serbest denildi sonra talimat geldi ve tutuklandılar. Herkesin mesleğini yapması gerekiyor, gazeteciler de mesleğini yapacak. Bu nedenle derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Gazeteci olduğuna ikna olmadıysanız Now TV'yi izleyin
Now Haber muhabiri Ali Onur Tosun, savunmasına şöyle başladı: "Tek bir kare fotoğraf var. Hiçbir şeyin görünmediği bu fotoğrafla bizler tutuklandık. Elimde mikrofonla haber yapmak dışında orada başka ne yapabilirim? Söyleyeceklerim bunlardır" dedi. Avukatı Rengin Geçen de, "İddia makamı 11 yıldır ana akım medyada haber sunan (yapan) müvekkilimin gazeteci olduğunu ispat edememiş. Biz bütün delilleri sunduk, halen ispat edilemiyorsa bu akşam 19:00'da Now TV'yi açıp görebilirler" şeklinde açıkladı. Savcı, maddi unsurların oluşmadığı düşüncesiyle derhal beraat taleplerinin reddine ve dosyanın tarafına gönderilmesini istedi. Duruşmaya ara verildi.
Duruşma ertelendi
Aranın ardından duruşma yeniden başladı. Mahkeme, beraat taleplerinin reddine ve esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar verdi. Duruşma 27 Kasım saat 10:00'a ertelendi.
İkinci Saraçhane davasında savcıdan ceza talebi
Bir diğer Saraçhane davası ise saat 10:00'da İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı. Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart operasyonuyla tutuklanmasının ardından başlayan protestoların 100. günü olan 1 Temmuz'da, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla Saraçhane'de "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" adı altında bir miting düzenlendi. Bu mitinge katılan 42 kişi gözaltına alındı ve en büyüğü 2001 doğumlu olan 13 genç tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 35 genç hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla, 7 genç hakkında ise ayrıca "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla dava açtı. 3 Eylül'de "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" soruşturmasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü. Duruşmada 6 genç tahliye edilirken, 7 genç başka bir dosyadan "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklu kaldığı için tahliye edilmemişti. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklu yargılanan gençlerin bulunduğu davanın ikinci duruşmasında savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı, sanıkların iddianamedeki şekliyle cezalandırılmalarını istedi. Mütalaaya karşı sanıklar ve avukatları beraatlerini talep etti.
Ara kararını açıklayan hakim, sanıkların mütalaaya karşı yazılı savunmalarını hazırlamaları için süre tanıdı. Adli kontrol tedbirlerini kaldıran hâkim duruşmayı 23 Ocak'a erteledi.
Gözaltına alınanlarla ilgili dava
Saraçhane eylemlerinde gözaltına alınan 49 sanığın yer aldığı davanın ikinci duruşması da bugün İstanbul Adliyesi'nde gerçekleştirildi. Aralarında başka bir dosya kapsamında "Cumhurbaşkanına hakaret"ten 68 gün tutuklu kalıp serbest kalan 14 kişinin de bulunduğu duruşma salon yetersizliği nedeniyle 70. Asliye Ceza Mahkemesi Salonu yerine 27. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nda yapıldı.