27 Perşembe sabahında DEM Parti heyeti’nin üçüncü kez İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşmesinin ardından Öcalan’ın hazırladığı mektup, İstanbul’da kamuoyuyla paylaşıldı.
‘’ÖMRÜNÜ BENZERLERİ GİBİ TAMAMLAMIŞ VE FESHİNİ GEREKLİ KILMIŞTIR.”
Terör örgütü elebaşı Öcalan’ın mesajında, “Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990'larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.” ifadeleri yer aldı.
‘’BUGÜNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE ATEŞKES İLAN EDİYORUZ"
Yaşanan gelişmelerin ardından Kandil'den açıklama geldi. PKK Yürütme Komitesi, "Çağrının içeriğine olduğu gibi katılıyoruz ve kendi cephemizden çağrının gereklerine uyacağımızı ve uygulayacağımızı belirtiyoruz. Bugünden geçerli olmak üzere ateşkes ilan ediyoruz" dedi.
Çağrının ardından PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan YPG'nin lideri Mazlum Abdi'nin "PKK'nın silah bırakma çağrısı onları ilgilendirir, bizim Rojava'daki güçlerimizi ilgilendirmez" şeklinde açıklama yapmasının yankıları sürüyor. tv100 Dış Haberler Müdürü Ahmet Yeşiltepe YPG'nin İmralı'nın çağrısına neden uymadığına dair tv100 yayınında önemli açıklamalarda bulundu.
Yeşiltepe konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
'YPG, SURİYE'DE TUTUNACAK DAL ARIYOR'
"Terör örgütü YPG’nin Suriye’de uzun süredir kendine ortak aradığı, tutunacak bir dal aradığı aşikar. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgüte yönelik yaptığı silah bırakma çağrısı bölgedeki dinamikleri değiştirdi. Yeniden şekillendirdi belki öyle söylemek lazım. Terör örgütü YPG/PYD lideri Mazlum Abdi’nin bu çağrıya verdiği yanıt örgütün İsrail’le olan ilişkileri uzun bir süredir konuşuluyordu. Mazlum Abdi yaptığı açıklamada, Öcalan'ın çağrısının doğrudan YPG'yi kapsamadığını belirtmişti ve muhataplarının Şam yönetimi olduklarını söylemişti.
Mazlum Abdi'nin Öcalan'ın silah bırakma çağrısına yaklaşımı örgütün kendi stratejik hedefleri doğrultusunda hareket ettiğini açık bir şekilde bir defa daha gösterdi. Özellikle İsrail'le kurulan ilişkiler ve destek arayışları YPG'nin bölgedeki varlığını sürdürme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Bu durum YPG’nin Kürt halkının çıkarlarından ziyade bölgedeki diğer aktörlerin politikaları doğrultusunda hareket ettiği yönündeki tartışmaları da beraberinde getirdi.
'ÖRGÜT İÇİNDE İKİ BAŞLILIK VAR'
3 Şubat’ta YPG’nin Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed Ortadoğu’nun güvenliği için İsrail’in masada yer alması gerektiğini açıklamıştı. Ahmet El Şara’nın devlet başkanı ilan edildiği toplantıyı meşru görmediğini açıklamıştı. Bu aslında örgüt içinde iki başlılık ya da farklı görüşlerin olduğu düşüncesine de yol açtı.
İsrail basını yaklaşık 3 hafta önce YPG'nin İsrail'den yardım talebine çok geniş yer vermişti. YPG'nin ABD'nin bölgeden çekilmemesi için İsrail'den yardım istediğini bildirmişti. Bu haberde YPG'nin ABD'nin olası bir çekilme durumunda oluşacak güç boşluğundan endişe duyduğu ve İsrail'in desteğini kritik bulduğu vurgulanmıştı. İsrail'le YPG'nin aynı masada görüştükleri de ifade edilmişti.
‘’BU ÇAĞRI ÖZELLİKLE İSRAİL TARAFINDA ENDİŞEYE YOL AÇTI’’
Bunun en önemli nedeni Türkiye’nin bölgede yarattığı barış iklimi, barış ortamı. İsrail’in işine gelmiyor. İsrail hemen doğusunda Suriye başta olmak üzere Türkiye’nin özgül ağırlığının olduğunu bir yeni jeopolitik gelişmeyi istemiyor. Bölgede kendisiyle aynı yönde hareket edebilecek bir müttefik arayışı içinde. Uzun yıllardır buna ilişkin bazı görüşler var.
Abdullah Öcalan tabii yaklaşık 40 yıldır süren çatışmaların sona ermesi amacıyla çağrıda bulununca, bu çağrı özellikle İsrail tarafında endişeye yol açtı. Türkiye’de ve uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı bu çağrı ama İsrail temkinli yaklaştı.
ABD’nin Suriye’den çekilme ihtimali tabi YPG’yi daha da yaklaştırdı, Alternatif destek arayışlarına yönlendirdi. Bu bağlamda İsrail’le kurulan daha yoğun istişareler iletişim kanalları örgütün varlığını sürdürme stratejisinin de bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu durum YPG’nin Kürtler için değil aslında İsrail’in çıkarları için çalışan bir örgüt olduğunu da net bir şekilde ortaya koyuyor.
‘’SİLAH BIRAKMA KONUSUNDA KİMİN MUHATAP ALINDIĞI İLERLEYEN GÜNLERDE ORTAYA ÇIKACAK."
Örgütün içerisinde farklı sesler var. Mazlum Abdi önce olumlu bir yaklaşım ortaya koydu en azından Türkiye'de PKK'nın silah bırakmasının barış iklimine katkı sağlayabileceğini söyledi ama "Bu çağrı bizi kapsayan bir çağrı değildir" de dedi. Yakın zamanda yaptığı açıklamalara bakıldığında da sadece silah bırakmak değil ayrıca bölgedeki diğer odaklarla ki bunun başında İsrail'le yakın işbirliği ve bu konuda ısrarcı olmaları muhtemelen PKK/PYD/YPG içerisinde çatlakların oluştuğunu gösteriyor. Özellikle silah bırakma konusunda kimin muhatap alındığı ilerleyen günlerde ortaya çıkacak."
