Olayın altından, kızının sevgilisi ve "Daltonlar Çetesi" ile bağlantılı olduğu iddia edilen karmaşık bir dolandırıcılık planı çıktı.
İstanbul'da 13 Aralık 2024'te yaşanan olay, tecrübeli iş insanı Şükrü Yıldız için sıradan bir trafik kazası gibi başladı. Otomobiliyle seyir halindeyken başka bir aracın hafifçe çarpması sonucu duran Yıldız, aracında ciddi bir hasar olmadığını gördü. Kazaya karışan diğer araçtaki kişi başta "Yolunuza devam edin" dese de, araçtakilerden biri, aracın kiralık olduğunu öne sürerek tutanak tutulmasında ısrarcı oldu. Yıldız, bu ısrar üzerine kendisine uzatılan iki belgeyi imzaladı.
Ancak bu imzaların, yaklaşık bir yıl sonra ortaya çıkacak büyük bir dolandırıcılık oyununun ilk adımı olduğu anlaşıldı.
680 BİN DOLARLIK SENET ŞOKU
Sözcü'den Veli Toprak'ın haberine göre, 31 Ocak 2025 tarihinde Şükrü Yıldız'ın adresine bir icra tebligatı ulaştı. Tebligata konu olan senette borçlu olarak Şükrü Yıldız'ın, alacaklı olarak ise Adem Önal isimli bir kişinin adı yazıyordu. İş insanını asıl şaşkına çeviren detay ise senette kefil olarak küçük kızı Ayşegül Yıldız'ın isminin bulunmasıydı.
AİLE İÇİ İLİŞKİLER VE SUÇ DUYURUSU
Durumu araştıran Şükrü Yıldız, senette alacaklı görünen Adem Önal'ın, kızı Ayşegül'ün sevgilisi olduğunu öğrendi. Bunun üzerine Yıldız, kızı ve sevgilisi Adem Önal hakkında 'resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık' suçlamalarıyla savcılığa başvurdu.
Yıldız, eski eşiyle boşanma sürecinin ardından kızının kendisine karşı bir tavır aldığını ve yaşananların bir intikam planı olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, diğer kızı Belgin Yıldız'ın da alacaklı Adem Önal'ın akrabası Doğan Önal ile sevgili olduğunu belirtti.
KIZINDAN ŞOK İTİRAF: 'DALTONLAR ÇETESİ' TEHDİDİ
Olaylar, büyük kızı Belgin Yıldız'ın karakola giderek ifade vermesiyle farklı bir boyut kazandı. Belgin Yıldız, babasının kimseye borcu olmadığını ve senedin tamamen sahte bir kurgu olduğunu polise anlattı. Bu ifadenin ardından, senette kefil olarak adı geçen küçük kızı Ayşegül Yıldız da karakola giderek her şeyi itiraf etti.
Ayşegül Yıldız, polise verdiği ifadede yaşadığı korkunç süreci şöyle anlattı: "Adem, elimde özel görüntülerimi bulundurarak beni tehdit etti. Uyuşturucuya alıştırdı. Senedi Bahadır isimli bir arkadaşıyla birlikte hazırladı. İmza atmaya mecbur kaldım. Bu kişiler Daltonlar Çetesi adıyla biliniyor, çok tehlikeliler."
Bu itirafla birlikte, basit bir trafik kazası gibi başlayan olayın, tehdit, şantaj ve organize suç iddialarını içeren karmaşık bir dolandırıcılık vakası olduğu ortaya çıktı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.