Rapora göre, geçen yıl Türkiye genelinde hava kirliliğine bağlı nedenlerle 62 bin kişi yaşamını yitirdi. Raporda, hava kirliliğinin ülke ekonomisine yıllık 138 milyar dolarlık maliyet getirdiği belirtildi.
THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel, ölümlerin büyük bölümünün partikül madde (PM) kirliliğinden kaynaklandığını açıkladı. Gümüşel, “Kentleşmeyi planlı bir şekilde yönetebilirsek, hava kirliliği oranı Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği değerlere indirilebilir. Böylece hem sağlık kayıpları hem de ekonomik zarar azaltılabilir.” ifadelerini kullandı.

İŞTE TÜRKİYE’NİN EN KİRLİ ÜÇ ŞEHRİ
Raporda, Türkiye’de hava kirliliğinin en yüksek olduğu iller Iğdır, Erzincan ve Kütahya olarak sıralandı. İstanbul ve Ankara’da ise hava kalitesinin “hassas düzeyde” olduğu bildirildi.
Uzmanlara göre, özellikle durgun rüzgâr, ısınma amaçlı yakıt kullanımı ve egzoz salınımları, kirliliğin temel nedenleri arasında yer aldı.
Çevre İçin Hekimler Derneği temsilcisi Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, hava kirliliğinin en tehlikeli unsurlarından biri olan Partikül Madde 2,5 (PM2.5) hakkında uyarılarda bulundu. Çağlayan, “Bu maddeler akciğerlerin en uç noktalarına kadar ilerleyip damar sistemine geçebiliyor. Bu durum, kalp-damar ve solunum hastalıklarını tetikliyor.” dedi.

Prof. Çağlayan ayrıca, “Partikül madde kirliliği dünya genelinde her yıl yaklaşık 7,8 milyon erken ölüme yol açıyor. Türkiye’de de bu durum ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldi.” açıklamasında bulundu.
60 BİN HAYAT
Rapora göre, Türkiye’deki hava kirliliği DSÖ’nün belirlediği seviyelere çekilirse, her yıl en az 60 bin kişinin hayatı kurtarılabilir. Uzmanlar, bu hedefe ulaşmak için yasal sınır değerlerin belirlenmesi, temiz enerji politikalarının teşvik edilmesi ve trafik kaynaklı emisyonların azaltılması gerektiğini vurguladı.
EKONOMİDE KAYIP
THHP’nin verilerine göre, hava kirliliği yalnızca sağlık alanında değil, ekonomik açıdan da ciddi sonuçlar doğuruyor. Türkiye ekonomisi her yıl yaklaşık 138 milyar dolar kayba uğruyor. Bu kaybın önemli bir kısmı sağlık harcamalarından ve üretim kayıplarından kaynaklanıyor.