(ANKARA) - KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, barışın tesis edilmesi için demokratik uygulamaların yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
KHK ile işten atılan kamu çalışanlarının geri iade edilmesi talebiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya yürüyüşe geçen KESK üyeleri, Meclis önünde polis tarafından ablukaya alındı. KHK ile işten çıkarılan emekçiler, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep ve Adana'nın ardından dördüncü gününde Ankara'ya ulaştı. KESK üyeleri, Eğitim Sen Genel Merkezi önünde toplanarak Meclis'e yürümek istedi. TBMM'nin Çankaya kapısı yakınındaki Madenci Anıtı önünde durdurulan göstericilerin etrafı polis tarafından sarıldı. Ancak görüşmelerin ardından abluka kaldırıldı. "KHK zulmü direnişle bitecek" yazılı pankartı açan memurlar, Eğitim Sen önünde abluka altında bulunan KESK üyeleriyle Madenci Anıtı önünde bir araya geldi.
"İhraç edilen arkadaşlarımızın yüzde 52'si görevlerine iade edilmiştir"
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, "15 Temmuz 2016 yılında OHAL'de KHK'yle ihraç edilen kamu emekçileri, aradan 9 yıl geçmesine rağmen hala görevlerine iade edilmediler. Neden iade edilmediklerini ise arkadaşlarımız hala bilmiyor. Bugüne kadar KESK'in yürütmüş olduğu mücadelenin neticesinde ihraç edilen arkadaşlarımızın yüzde 52'si görevlerine iade edilmiştir. Son arkadaşımız görevine dönünceye kadar bu mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz" dedi.
"Darbe girişimi sonrası bu ülkede 125 bin kamu emekçisi ihraç edildi"
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, 13 Ekim'de başlayan yürüyüşün aslında 9 yıldır sürdüğünü ifade ederek, "Biz 9 yıl önce bu ülke bir orta oyununa dönüşen darbe kalkışmasıyla başbaşa kaldı. Ancak bu darbe girişiminin hazırlıkları yıllar öncesinde başlamıştı. 9 yıl önce bu ülkeyi yönetenler "paralel devlet" yapılanması ismini kullanmaya başladı. Ama "paralel devlet yapılanması" oluştuğunu biz daha 10 yıl önce söylemiştik. Darbe girişimi sonrası bu ülkede 125 bin kamu emekçisi ihraç edildi. Hiçbir darbe döneminde, darbelerin başarılı olduğu dönemlerde dahi bu kadar kamu emekçisi ihraç edilmemişti. Darbe süreçlerinde kimse bu kadar etkilenmemişti. Hiçbir darbe süreci 10 sene boyunca kurumların kapatılmasıyla devam etmemişti. 125 bin kamu emekçisi ihraç edildi. Niye ihraç edildiler? İhraç sebepleri, bu ülkede emekçinin hakkını almak için yapmış olduğumuz eylemlere katılmaktı. Bu ülkede barışın tesis edilmesini talep etmekti. 8 Mart'larda kadına yönelik şiddetin son bulmasını talep etmekti. Nitelikli anadilde eğitim talebiydi" dedi.
"Bu ülkede seçilmiş belediyelere kayyumlar atandı"
Barışın kurulması için demokratik uygulamaların yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiren Koçak, "Barışın inşa edilmesi, o ülkede yaşayan halkların, emekçilerin ortak yaşamı ve gönüllü birlikteliğiyle kurgulanabilir. Bunun için demokratik uygulamaların tekrar tesis edilmesini gerekir. KHK ihraçları dönemi sonrasında bu ülkede seçilmiş belediyelere kayyumlar atandı. KHK ihraçlarıyla başlayan hukuksuzluk kayyumla da durmadı. Dergiler, gazeteler televizyonlar kapatıldı. Haber alma hakkımız ortadan kaldırıldı. Torba yasalarla emeklilik haklarımız elimizden alındı. Bugün emekli olamayışımız tesadüf değil. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak kadına yönelik şiddet meşrutiyet kazandı" ifadesini kullandı.
