(ANKARA) – DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası, Türkiye'nin Avrupa'daki gelir eşitsizliği konusunda lider konumda olduğunu ve her 10 kişiden 2'sinin yoksulluk sınırında yaşadığına dikkat çekti. Ayrıca, 10 kişiden 6'sının borçlu olduğu belirtildi.
Ekonomik krizin yansımaları
Sendikanın Araştırma Dairesi tarafından yayımlanan rapor, ekonomik krizin yurttaşlar üzerindeki etkilerini inceledi. Raporda, alım gücündeki düşüşe vurgu yapılırken, asgari ücretin 22 bin 104 lira olduğu fakat bu rakamın, açlık sınırı olarak belirlenen 26 bin 149 liranın altında kaldığı bilgisi verildi.
Kırılgan ekonomi bilgileri
Rapor, Türkiye'nin yüksek enflasyon, zayıf büyüme, yüksek dış açık ve borçluluk gibi göstergelerde sorun yaşadığını ortaya koyuyor. Ekonomi 2024-2025 döneminde yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki sert artış ile başa çıkmaya çalışacak. TÜİK verilerine göre, 2025'in ilk çeyreğinde ekonomik büyüme yüzde 2,3, ikinci çeyreğinde ise yüzde 4,8 olarak öngörülüyor. Ancak, ekonomi büyüdüğü iddiaları sürerken, emekçi sınıfların gelirleri azalıyor; yoksulluk ve borç miktarı artıyor.
Yoksulluğun birçok boyutu var
Raporda, yoksulluğun yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal, siyasi ve insani bir kriz olduğu ifade ediliyor. Milyonlarca emekçinin alım gücünün her geçen gün düştüğü ve çocuk işçiliğinin giderek arttığı vurgulandı.
Çocuklar, yoksulluk riski altında
2024 yılı itibarıyla 18 yaşından küçük çocukların yüzde 38,9'u, yoksulluk ya da sosyal dışlanma riski taşıyor. TÜİK verileri, 18-64 yaş grubundaki yoksulluk oranını yüzde 26,3, 65 yaş ve üzerindekileri ise yüzde 23,3 olarak belirtiyor. Toplamda yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında olanların oranı yüzde 29,3'e ulaşıyor. Çocuklar sağlık, beslenme ve eğitim gibi hayati haklardan mahrum kaldıklarında, gelişimleri olumsuz etkileniyor. Yüksek çocuk yoksulluğu, gelecekte daha fazla sorunu da beraberinde getiriyor.