Diyarbakır'da düzenlenen Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı'na katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Türk-Kürt ilişkilerinin tarihsel bağlamını vurgulayarak, geçmişte yaşanan zorluklara rağmen, iki halkın ittifaklarının barış ve kazanımlar getirdiğini belirtti. Bakırhan, Abdullah Öcalan'ın 'kardeşlik hukuku' ve 'yeni toplumsal sözleşme' kavramlarının, çatışmalardan çıkış ve birlikte yaşam için önemli olduğunu, yerel yönetimlerin de bu sürecin merkezinde yer aldığını ifade etti.
Bakırhan, gerçek bir toplumsal uzlaşmanın, iradesi gasp edilen veya hapsedilen yerlerden başlayacağını, Kürt-Türk ilişkilerinin yerel zeminde büyüyeceğini ve iktidarın samimiyetinin de buradan anlaşılacağını söyledi. Kürt meselesinin özünün, yıllardır tartışılan ancak mutabakata varılamayan ve hukuki metne dökülmeyen konular olduğunu belirten Bakırhan, devletin adım atması ve hukuki süreci işletmesinin hayati önem taşıdığını, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de bu sürecin ana adresi olduğunu vurguladı.
DEM Partili 10 belediyeye kayyum atandığını hatırlatan Bakırhan, kayyum uygulamasının geri çekilmesi ve tutuklu belediye eş başkanlarının serbest bırakılması çağrısında bulundu. Yerel yönetimlerin devletin demokratikleşmesi için önemli olduğunu belirten Bakırhan, katı merkeziyetçi anlayışın çağ dışı olduğunu ve süreci sabote ettiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un 'Türkiye'de siyasi tutsak yoktur' açıklamasını eleştiren Bakırhan, kullanılan dilin toplumsal barışı dinamitlediğini ve iktidarı dil konusunda samimiyete davet ettiğini söyledi. Bakırhan, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a 'siyasi tutsak' demeye devam edeceklerini belirtti.