Toprağımızı Savunuyoruz: Cumhur Uzun'dan Çarpıcı Açıklamalar

Toprağımızı Savunuyoruz: Cumhur Uzun'dan Çarpıcı Açıklamalar

Cumhur Uzun, Muğla'da düzenlenen mitingde topraklarının korunması gerektiğini vurguladı.

HABER: Tenzile TAŞCI / KAMERA: Akın KÜÇÜKKURT

(MUĞLA) - CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, "Toprağımızı Vermiyoruz" mitingi öncesinde ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. "Biz Muğla'dam tüm Türkiye'ye sesleniyoruz: Temel haklarımızdan özellikle de temiz çevre ve yaşama hakkımızdan vazgeçmediğimiz gibi, topraklarımızın maden uğruna yok edilmesine razı değiliz. Bu sesin mutlaka duyulmasını ve bu ses üzerinde ülkemize sahip çıkılması gerektiğini bekliyoruz" dedi.

"Toprağımızı Vermiyoruz" mitinginde yer alan Cumhur Uzun, ANKA Haber Ajansı'na hedeflerini aktardı.

Uzun, Muğla'nın eşsiz bir coğrafya olduğunu belirtti. Bu eşsiz doğanın korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğinin altını çizdi. İktidarın yıllar boyunca bu güzelliğe özen göstermesi gerekirken, geçici enerjinin temin edilmesi için gereksiz madencilik faaliyetlerine hız verdiğini söyledi. Ayrıca, bu durumu durdurmak amacıyla Parlamento'da yasanın çıkmaması için günlerce mücadele ettiklerini ifade etti.

Cumhur Uzun, halkın bölgeye dair duyduğu anlamı da vurguladı. "maden yasası" olarak anılan fakat aslında "talan yasası" olan, özellikle Muğla'ya yönelik çıkarılmış bu yasanın hukuksal mücadelesini Anayasa Mahkemesi'nde başlattıklarını hatırlattı.

"Topraklarımızın maden uğruna yok edilmesine razı değiliz"

Bölge halkının kaybolan toprağın bir daha geri getirilemeyeceğini bildiğini belirten Uzun, bu nedenle "Toprağımızı vermiyoruz" dedi. Uzun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz Muğla'dan tüm Türkiye'ye sesleniyoruz: Temel haklarımızdan özellikle de temiz çevre ve yaşama hakkımızdan vazgeçmediğimiz gibi, topraklarımızın maden uğruna yok edilmesine razı değiliz. Bu sesin mutlaka duyulmasını ve bu ses üzerinde ülkemize sahip çıkılması gerektiğini bekliyoruz. Özellikle buradaki tahribatın parça parça ilerlediğini görmek lazım. Önce kıyı talanıyla başladı. Kıyılarda ormanlık alanların öncelikle otel alanına yöneltilmesi, ormanlık alanların daraltılması gibi bir şey karşımıza çıktı. Daha sonraki aşamalarda bu bölgelerde bulunan mermer ocaklarının çok yaygın bir şekilde ruhsatlandırılması ile ortaya çıktı.

Son dönemde Akbelen'de önce ormanların kesilmesi, daha sonra insanların yaşam alanlarının bulunduğu, bahçelerin ve zeytin alanlarının bulunduğu yerlere ve sınır tanımaz bir boyuta gelmiş. Muğla'daki tahribatı görebilmek için 22 yıllık bu iktidar zamanında yapılmaya başlananları tek tek sıralamak gerek. Onların üst üste konulması halinde Muğla'da kendisine özgü doğasıyla, mavisiyle, deniziyle bu özelliklerinden her geçen gün uzaklaştırılıyor ve bu da maden uğruna yapılıyor. Oysa bu madenleri bir başka yerde işletmek çok mümkün. O nedenle Muğla'dan uzaklaştırılşması gerekenler Muğla'nın başına getirilmiş durumda, biz bu yüzden buna ses yükseltiyoruz. İktidara söylediğim şudur: Nasıl ki kendileri temiz bir çevrede yaşamak ve tatil yapmak istiyor, bu nedenle yöremize sıklıkla gidip geliyorlarsa aynı doğanın korunması onların bir ödevidir. Bu çevreyi korumak izi yönetenlerin ödevidir. Kendilerini ödevleri yapmaya davet ediyorum."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.