Toprağımızı Koruyoruz: Tanal'dan Anayasa Mahkemesine Çağrı

Toprağımızı Koruyoruz: Tanal'dan Anayasa Mahkemesine Çağrı

Mahmut Tanal, Muğla Menteşe'deki mitingde, Anayasa Mahkemesi'nden istenen durdurma kararının gerekliliğine dikkat çekti.

HABER: Tenzile TAŞÇI / KAMERA: Akın KÜÇÜKKURT

(MUĞLA) - CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Muğla Menteşe'de düzenlenen "Haklarımızı koruyoruz, toprağımızı vermiyoruz" mitingine katıldı. Etkinlikte ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Tanal, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), 7554 sayılı torba yasa hakkında "yürütmeyi durdurma" kararı alması gerektiğini vurguladı. "Hasat dönemindeki bir ağacın kesilmesi kamu zararı yaratır. Kamu zararına yol açabilecek bu uygulamaya Anayasa Mahkemesi'nin "dur" demesini bekliyoruz" diye ekledi.

Türkiye'nin 30 ilinden gelen köylüler, "Toprağımızı Vermiyoruz Platformu" adı altında Muğla'da bu yasa için protesto düzenledi. 7554 sayılı torba yasa zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngörüyor. Tanal da bu mitinge katıldı ve yaptığı açıklamalarda şunları belirtti:

"Halk, "ormanımıza, zeytinliğimize, suyumuza, toprağımıza karışmayın" diyor. "Kırmızı çizgimiz ormandır" ifadesini kullanıyor. Aslında bunun anlamı şu: Şirketler için kesilen her ağaç, vatandaşın oksijeninin kesilmesi demektir. İktidarın burada kamu yararı gözetmesi gerekirken, kamu zararına neden olacak adımlar atılıyor. Kamu yararı, Anayasa'nın 56. maddesi gereği vatandaşın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını güvence altına alıyor. Devletin bu hakkı koruması görevdir. Anayasa 56, "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" diyor. Bu hakkın korunması, çevre sağlığını gözetmek, kirlenmeyi önlemek devletin görevidir. Şu an Akbelen'deki ormanın ve zeytinliklerin kesilmesi, Anayasa'ya aykırı bir ihlal anlamına geliyor. Ağaç, su, orman ve toprak birer yaşam kaynağıdır. Anayasa Mahkemesi'nin buna "dur" demesi gerekiyor. Kamu yararına bakmalı. Ağaçların kesilmesi ve toprağın kirletilmesi kamu yararı mı, değil mi? Hayır, bu kamu yararı değil. Kamu yararı, çevreyi geliştirmekte, ormanları korumakta ve su yollarını değiştirmemekte yatar. Akbelen'deki ağaçların kesilmesi doğanın dengesini bozuyor. İnsan yaşamı mı, şirketlerin karı mı daha önemli? Anayasa Mahkemesi'nden bu talana "dur" demesini bekliyoruz."

Şu anda en büyük zarar çiftçi annelere veriliyor

Tanal, Anayasa Mahkemesi'nden bu yasa için "yürütmeyi durdurma" kararı beklediklerini belirtti. Ayrıca sözlerine şöyle devam etti:

"Bir yangın çıktığında itfaiye ne kadar hızlı müdahale ediyorsa, hastalar için ambulansın hızı neyse, suç işlendiğinde emniyet de aynı süratle hareket etmeli. Yürütmeyi durdurma kararının da aynı hızda verilmesi gerekiyor. Eğer bu ağacı bu mevsimde keserseniz, o ağaç bir yere tutmaz. Zeytin ağacı hasat döneminde. Bu dönemde zeytin sökülmemeli. Bu durum, ülkeye yapılacak en büyük ihanet. Mahkeme, zeytin ağaçlarının hasat dönemi olduğu için Anayasa'ya uygun davranmalı. Kesilmemesi için hızlı bir yürütmeyi durdurma kararı almalıdır. Hasat sonrası izin verilebilir. Yani, bu durum yangındaki mal kaybı gibi, hasat dönemi olan zeytinleri bu şekilde yok etmek, ahalinin ve çiftçi annelerin en büyük zararını yaratacaktır. Hasat dönemindeki bir ağacın kesilmesinde kamu yararı yok, kamu zararı var. Anayasa Mahkemesi'nden bu zarara "dur" demesini bekliyoruz."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.