(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, PKK'nın lideri Abdullah Öcalan lehine Meclis'te sloganlar atılmasına karşı çıktı. Yapılan bu hareket, tartışmalara yol açtı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise eleştirilerine devam etti.
Uğur Poyraz, Meclis'te Öcalan lehine yapılan tezahüratlara sert bir yanıt verdi. Poyraz, bu durumu şu sözlerle ele aldı:
"Bu delirmişliği ve bu cüreti ne iktidar partisine ne ortağına ne ana muhalefet partisine ne de olayın faili olan DEM Parti'ye yükleyerek partim ve şahsim adına bir siyasi istifade alanı yaratmaktan bile kaçınıyorum. Bir teröristin iradesini milletin iradesine tercih eden DEM Parti'ye söylenecek tüm kelimeler maalesef yetersiz kalıyor. Bir an düşünün mesela Amerikan Meclisinde Usama Bin Ladin tezahüratı yapılabilir miydi? 2011 yılında Suriye iç savaşı başladı açılım başladı, 2024'te Suriye'de rejim düştü bizde yine açılım başladı. İlk açılımda talep teröristlerin sınırların dışına çıkmalarıydı bugün talep teröristlerin silahlarını yakıp içeri girmeleri. İlk açılımda terör hükümlüsünün mektubu meydanlarda okundu son açılımda terör hükümlüsüne video çekilip meydanlarda oynatıldı. İlkinde sözde akil adamlar heyeti oluşturuldu, sonuncusunda mebuslardan Gazi Meclis'te paralel bir komisyon kuruldu. İlkinde heyetler görüştü, sonuncuda siyasi parti liderleri terör hükümlüsü adına giden ulakları kabul ederek onlarla görüştüler. Her seferinde daha cüretkar tavırlar daha fazla tavizler verildi. Geldiğimiz noktada devlet, terör örgütüyle cumhurbaşkanlığı makamı terörist bir hükümlüyle adeta eşitlendi. İki gün önce de Kürt Türk demeden milletimizin canına kast eden, devleti yıkmak, birliğimizi bozmak gayretinde hareket eden terör hükümlüsüne TBMM çatısı altında tezahüratlar yapıldı.
Kiminin iktidar nimetlerinden istifade etmeye devam etmek için, kiminin açıkça hukuka aykırı şekilde diploması gasp edilen, siyasi hayatı bitirilmeye çalışılan cumhurbaşkanı adayının haklı mağduriyetinin gölgesinde tek muhalefet partisi kalmanın yollarını döşemek için, kiminin ise Ortadoğu'da açılan bu meşruiyet pazarında İmralı canisinin reçeteleriyle, sözleriyle, Türk milletinde böcek kadar değeri olmayan bir katili masum bir barış güvercini olarak kabul ettirmek için toplaştıkları komisyonun adını koydukları masadır benim derdim. Bu masanın milletimizi feda etmek pahasına dışarıda hazırlanan hedefine koşmasıdır derdim."
Kılıç Koçyiğit: Kürtler eşit yurttaşlık talep ediyor
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Poyraz'ın açıklamalarına karşılık vererek, sözlerinin önemini vurguladı:
"Barış karşıtı, süreç karşıtı olmak hatta Kürt düşmanı olmak o zehirli dilin dışa vurulmasına neden oluyor. Birileri bu ülkede gerçekten barışın, özgürlüğün, eşitliğin olmasını istemiyor. Bu ülkede Kürtlerin eşit yurttaş olmasını istemiyor. Kandan, gözyaşından, hamasetten beslenen ve Türkiye'de halkların bir arada yaşama iradesini sabote etmeye yönelik bir dili dinledik. 40 yıldır aynı hikayeyi dinliyoruz. Bu ülkede Kürtler ezildiğinde, hakları yenildiğinde, ana dilinde konuşamadığında, Kürtlerin temsilcisi buradan cezaevine gönderildiğinde sesi çıkmayanlar bugün barış yürütülürken karalar bağlamışlar. Daha size çok dert olacak, bu ülkede Kürt halkı da eşit yurttaşlar olacak."
Kavuncu: 40 bin katil için tezahürat yapılmasının anlamı nedir?
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise duruma tepkisini gösterdi. Kavuncu, "Barış yanlısı olmak, 40 bin kişinin katilinin burada konuşmasını ve tezahürat yapılmasını gerektirmez. Daha bu yıl Türk askerleri dronelerle şehit oldu. "Kim şehit etti?" sorusuna saygı nedeniyle cevap verilmedi. Mağarada askerlerimiz şehit olurken, yine bir yanıt verilmedi. Böyle bir hassas dönemde 40 bin katilin Meclis'te tezahürat ettirilmesi size hiç dokunmuyor mu? Bu kadar hassas bir konu işlenirken hangi sorumlulukla hareket ediyorsunuz? Sonrasında da bize barış düşmanı mı diyeceksiniz?" şeklinde konuştu.