TBMM'de 10. Yargı Paketi görüşmeleri devam ediyor

TBMM'de 10. Yargı Paketi görüşmeleri devam ediyor

TBMM Genel Kurulu'nda 10. Yargı Paketi görüşmeleri devam ederken, milletvekilleri ceza adaleti, infaz kanunlarındaki değişiklikler ve yargının bağımsızlığı gibi konularda görüşlerini dile getirdi.

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, TBMM Genel Kurulu'nda İnfaz Kanunu'nun sık sık değiştirilmesinden dolayı uygulamada standart sağlanamadığını ve şehirden şehre değişen sonuçlar görüldüğünü belirtti. Yıldız, iyi bir infaz yasası olmadan ceza adaletinin sağlanamayacağını ve ceza kanunları, ceza usul kanunu ve infaz yasasının bir bütün olduğunu vurguladı.

Yeni Yol Grubu Ankara Milletvekili İdris Şahin ise ceza adaletinin sadece suçlulara ceza vermekle değil, adaleti tesis etmekle, toplumsal barışı korumakla ve mağdurun hakkını gözetmekle yükümlü olduğunu ifade etti. Şahin, teklifteki bazı suçların cezalarının artırılmasının olumlu gibi görünse de infaz sürelerindeki değişikliklerle pratikte anlamını yitirdiğini ve caydırıcılık yerine kafa karışıklığı yarattığını söyledi. Ayrıca, teklifin rehabilite edici ve önleyici adalet politikalarına dair bir yenilik sunmadığını, suçla mücadelenin yalnızca ceza miktarlarıyla değil, sosyal politikalar ve eğitici önlemlerle mümkün olduğunu belirtti. Şahin, cezaevlerinin yüzde 140 doluluk oranıyla 415 bin mahkûmu barındırdığını ve bu durumun insan onuruna aykırı olduğunu, ıslah etmeyen bir sistemin topluma güvenlik sağlamayacağını ifade etti. 31 Temmuz Covid yasasının, KHK'lilerin ve adil yargılanmayıp adil infaz isteyenlerin sorunlarının çözülmediği hiçbir yargı paketinin gerçek bir çözüm olamayacağını da sözlerine ekledi.

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ise Türkiye'de düşman ceza hukuku uygulandığını, muhaliflere karşı kendinden olmayanlara karşı farklı bir hukuk uygulandığını iddia etti. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının ve bürokratların sabah gözaltına alınıp televizyonlarda yayınlanmasını eleştirdi. Bülbül, adil yargılanma ihlalleri olduğunu, mahkemelerin bağımsız olmadığını, yargının yasama ve yürütmeye bağlı olduğunu savundu. Anayasa'nın 138. maddesini hatırlatarak hiçbir organın yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere emir ve talimat veremeyeceğini, ancak Cumhurbaşkanı'nın sözlerinden sonra hiçbir hâkimin tutuklama kararı vermekten kaçamayacağını söyledi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.