Dr. Mahfi Eğilmez, Suriye’de yeni bir rejimin kurulduğunu ifade ederek, yaşanan son gelişmelerin Türkiye’ye ekonomik, sosyal ve siyasal etkileriyle ilgili öngörülerini paylaştı.
Eğilmez, Türkiye’ye gelen Suriyelileri iki grupta toplamanın mümkün olduğunu savunarak, “Parası, serveti olanlar ki bunların çoğu burada konut satın alarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu, birçoğu burada iş kurdu, eleman istihdam etti ve para kazanmaya devam ediyor. Parası, serveti olmayanlar ise çeşitli işlerde, özellikle emeğe dayalı işlerde çalışmaya başladılar ve gelir elde eder oldular,” dedi.
SURİYE'DE YENİDEN YAPILANMA
“Suriye’de yeni bir rejim kuruluyor,” diyen Eğilmez, “Bu gelişmenin Türkiye’ye ekonomik, sosyal ve siyasal etkilerinin olacağını görebiliyoruz. Suriye’de gerçekleşmekte olan rejim değişikliğiyle birlikte Esad rejiminden kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin önemli bir bölümünün ülkelerine döneceği tahminini yaparsak yanılmış olmayız. Büyük ölçüde yanmış, yıkılmış olan Suriye’de IMF, Dünya Bankası ve diğer uluslararası kuruluşların finansal desteği altında ciddi bir yeniden yapılanma, inşaat faaliyeti başlayacaktır.
Bu işleri büyük ölçüde Türk şirketlerinin de aralarında bulunduğu batılı şirketler alacaktır. Bu şirketlerin bu işleri yapmak için çok sayıda işçi istihdam edeceğini ve bunlara, uluslararası standartlar gereği, Türkiye'de çalışarak geçimini sağlayan Suriyelilere ödenenden daha fazla para ödeyeceklerini düşünürsek, ikinci grupta yer alan Suriyelilerin önemli bir bölümünün ülkelerine döneceğini tahmin edebiliriz. Aslında, ilk grupta olanlardan bir bölümü de burada değer kazanmış konutlarını satarak ülkelerine döneceklerdir. Bir bölümü ise hem burada işini sürdürecek hem de Suriye’de yeni işlere girişecektir,” dedi.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ
Suriyelilerin bir bölümünün ülkelerine dönmesinin Türkiye ekonomisine üç farklı etkisinin olabileceğine dikkat çeken Eğilmez, "Bunun etkisinin çok sınırlı olacağını düşünüyorum. Öte yandan burada işleri iyi gidenlerin Suriye’ye dönseler bile buradaki işlerini tasfiye etmeyip Suriye’de kuracakları iş ile birlikte götüreceklerini tahmin ediyorum. Her iki gruptan çok sayıda kişinin ülkelerine kesin dönüş yapmaya karar vermesi halinde bunlardan bir bölümü burada vatandaşlık elde etmek için satın aldıkları konutlardan süresi dolmuş olanları satacaklardır.
Bu eğilim konut piyasasında çok büyük ölçekte olmasa bile fiyat düşüşleri ve kira düşüşlerine yol açabilir. Ülkelerine dönecek olanların sayısına bağlı olarak GSYH’de ortaya çıkabilecek düşüş, kişi başına gelirde daha sınırlı bir düşüşe yol açacağını tahmin ediyorum. Çünkü bilindiği gibi bu kişilerden vatandaşlık almamış olanlar kişi başına gelir hesabı yapılırken nüfus içinde sayılmamaktadır,” ifadelerine yer verdi.