Amerika merkezli olan ve dünyanın dört bir yanında mağazası bulunan Starbucks, çalışanlarının sendikal mücadeleleri, İsrail'e yönelik boykotun sembol şirketlerinden biri haline gelmesi ve fiyat artışları nedeniyle zorlu bir dönemden geçiyor.
Bu senenin başında, şirketin dünya genelindeki satışları yıllık bazda %1,8 oranında azaldı. ABD'deki satışlar ise %3 oranında düştü; bu, pandemi ve 2008 mali krizinden bu yana görülen en büyük düşüş olarak kayıtlara geçti.

ZAM ÜSTÜNE ZAM YAPMIŞTI
Idaho eyaletinde Andrew Buckley, BBC'den Natalie Sherman'a, uzun zamandır sadık bir müşteri olmasına rağmen, son fiyat artışlarından sonra Starbucks'tan kahve almayı bıraktığını söyledi.
Teknoloji sektöründe satış uzmanı olarak çalışan Buckley, en sevdiği kahvenin fiyatının 6 dolara çıkmasının ardından enflasyonun etkileri nedeniyle artık Starbucks'a gitmediğini belirtti. Fiyatlardaki artışı önce müşteri hizmetlerine, ardından da sosyal medyaya şikayet eden Buckley, bu konuda tepkisini dile getirdi.
Türkiye’de de Starbucks’ın bu yıl iki kez fiyat artışı yapması tepkilere neden olmuştu. CEO Laxman Narasimhan, satışların hayal kırıklığı yarattığını kabul ederek, "Yanlış bilgiler nedeniyle" Orta Doğu’daki satışlarının etkilendiğini söylemişti.
Uzun süredir Starbucks’a yönelik İsrail’e destek verdiği algısı bulunuyor ve bu nedenle boykot çağrıları yapılıyor. Narasimhan ise geçen yıl sonunda, "İnsanlığın yanındayız" açıklamasında bulunmuştu.

Şirketin sadık müşterilerinin katıldığı ödül programında da kayıplar yaşanıyor. Sadakat programına aktif olarak katılan müşterilerin sayısı son çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %4 azaldı.
65 yaşındaki eski sadık müşterilerden David White, çalışanların sendikalaşma taleplerine karşı gösterilen politikalar nedeniyle Starbucks’tan uzaklaştığını ifade etti. White, şirketin sadık müşterilerini fiyat artışlarıyla zorladığını ve çalışanlarını baskı altına alarak kâr elde etmeye çalıştığını söyledi.