Selimiye Camisi'nde restorasyon tepkisi: CHP'li Atalar'dan çarpıcı açıklama

Selimiye Camisi'nde restorasyon tepkisi: CHP'li Atalar'dan çarpıcı açıklama

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, Selimiye Camisi restorasyonuna karşı çıkarak, 'Mimar Sinan'ın eseri bu şekilde değiştirilemez' dedi.

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, Edirne'deki Selimiye Camisi'nin devam eden restorasyonuna sert bir şekilde karşı çıktı. Mimar Sinan'ın "ustalık eseri" olarak kabul edilen ve Osmanlı mimarisinin en önemli yapılarından biri olan Selimiye Camisi'ne yapılan müdahalelerin, bir hattatın kişisel tasarımıyla açıklanamayacak kadar büyük bir ihlal içerdiğini dile getirdi.

CHP'nin Kültür ve Turizmden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, yazılı bir açıklama yaparak Selimiye Camisi'ndeki restorasyon uygulamalarını eleştirdi. Restorasyon sırasında hattat Hüseyin Kutlu'nun yaptığı tezniyat uygulamalarının cami kubbesine işlenmesine tepki gösterdi. Atalar, tarihi öneme sahip yazılar ile dokulara kireç boya uygulanmasının, kültürel bir suçtan öte bir rejimin terbiyesinin açığa çıktığını ifade etti. Bu durumun estetik bir kaygının sonucundan ziyade hoyrat bir iktidar alışkanlığının yansıması olduğunu vurguladı.

Atalar, 1575 yılında ibadete açılmış olan Selimiye Camisi'nin sadece yapısal bütünlüğü değil, aynı zamanda süsleme unsurlarıyla da hem Türkiye hem de tüm insanlık için ortak bir miras olduğunu hatırlattı. Mimar Sinan'ın bu eseriyle ilgili şu sözleri sarf etti:

"2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Selimiye, sadece fiziksel bir yapı değil; kültürel sürekliliğin, estetik zarafetin ve tarihî derinliğin en değerli sembollerindendir. Bu bağlamda, yapılan her müdahalenin ulusal hukuka olduğu kadar uluslararası yükümlülüklere de tabi olduğu unutulmamalıdır. UNESCO'nun Dünya Mirası uygulama rehberine göre, koruma süreçleri özgünlük ve bütünlük ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. Selimiye Camisi'ne yönelik bu müdahaleler, eserin tarihsel dokusunu, sanat unsurlarını ve ruhunu zedeleyerek her iki ilkeyi de ihlal etmektedir. Bu belge, özgünlüğün yalnızca fiziksel değil, tarihsel, kültürel, işlevsel bağlamla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgular.

Yani bir caminin çini süslemeleri veya hat yazıları da bu özgünlük bağlamının ayrılmaz parçasıdır.

" Selimiye sizin resim defteriniz değildir "

Selimiye sizin resim defteriniz değildir! UNESCO mirasına, Mimar Sinan’ın mühürlediği kubbeye, bugünün hattatının adını yazmak, tarih karşısında suçtur; bu ülkenin vicdanında ise ihanettir. Bu ülkede yasalar vardır ve bu yasalar; tarihî eserlerin ‘aslına uygun’ korunmasını zorunlu kılar. Keyfi dokunuşlarla yapılan her müdahale, görev ihmali değil, doğrudan görevi kötüye kullanmaktır. Bu kubbeye sürülen her fırça darbesi, Türkiye’nin itibarına vurulmuş bir leke olacaktır. Kültürel egemenliğini tahribattan değil, korumadan anlayan uluslararası toplumun gözünde bu iktidar, bir mimarlık mirasını yok eden iktidar olarak anılacaktır.

Sayın Bakan, siz bu sürece neden sessiz kaldınız? Hangi kuruldan izin alındı? Hangi bilimsel raporlar bu restorasyonu meşru kılıyor? Sanat tarihi uzmanları, akademisyenler, koruma kurulları bu süreçte neden dışlandı? Edirne Selimiye Camisi’ndeki Hasan Çelebi’ye ait Karahisari ekolündeki yazılar kesinlikle muhafaza edilmeli; caminin hiçbir yerine yaşayan hattatların imzası yahut yorumu fikri içeremez. Bu yapılırsa, cami artık Mimar Sinan’ın değil; bugünkü rejimin propagandası haline gelir. Camiler, müzeler, külliyeler halkındır; tarihindir. Hiç kimse geçmişe el koyamaz. Ve kimse kendini Mimar Sinan’dan üstün göremez. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu ülkenin geçmişine, tarihine ve ecdadına sahip çıkmak; kültürel mirasını korumak bizim borcumuzdur."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.