Haber: Beril KALELİ/Kamera: Altuğ EKEN
(İSTANBUL) 19 Mart'taki operasyon sonrası İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile pek çok çalışma arkadaşının tutuklanmasının ardından, Sazlıdere Barajı havzasındaki betonlaşma durmaksızın devam ediyor. İstanbul Barosu Çevre Kent ve İmar Hukuku Komisyonu Başkanı Gülay Çolak Çalışkan, üç ay arayla gerçekleştirdiği ikinci inceleme gezisinde gözlemlerini ANKA ile paylaştı. Çalışkan, kümües bile yapmanın yasak olduğu bölgelerde, inşaatların bizzat su kenarından başlatıldığını vurguladı.
Çevresel adalet vurgusu
2025-2026 adli yılına dikkat çeken İstanbul Barosu, İstanbul'un su kaynaklarından biri olan ve Kanal İstanbul güzergahında yer alan Sazlıdere havzasına keşif ziyareti düzenledi. Ziyaret sırasında, İbrahim Kaboğlu başkanlığında yapılan incelemelerde, TOKİ'nin devam eden inşaat projeleri detaylı bir şekilde gözlemlendi. Çalışkan, Sazlıdere'deki inşaatların hukuka aykırı olduğunu belirtti ve bu durumun canlı su havzasına zarar verdiğini ifade etti.
TOKİ'nin hukuka aykırı projeleri
Çalışkan, TOKİ'nin Sazlıdere'de 10 bin konutluk bir proje yürüttüğünü ve 2.5 milyon metrekarelik alanın daha imara açıldığını belirtti. Sazlıdere havzasındaki yasaların ihlaline dikkat çeken Çalışkan, "Kümües bile yapılması yasak bir alanda TOKİ inşaat çalışması yürütüyor" dedi. Ayrıca, Sazlıdere Barajı'nın içme suyu amacıyla koruma altına alındığını ve bunun, Cumhurbaşkanlığı kararıyla kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu sözlerine ekledi.
Betonlaşmaya karşı uyarılar
Çalışkan, inşaatların su kenarlarından başlayarak, geriye doğru inşa edildiğini ifade etti. Amacın, mahkemeden karar gelmeden mümkün olduğu kadar fazla alanın tahrip edilmesini sağlamak olduğunu belirten Çalışkan, bölgenin korunması gerektiğini vurguladı. "Burası doğal bir alan, korunması gereken bir alan. İstanbul'un ihtiyacı olan bir yer" diyerek Uyardı.
Şeffaflık talebi
Çalışkan, TOKİ projeleri için yürütülen süreçlerin şeffaf olmadığını ve hukuki takibin zorlaştığını ifade etti. Şu anki durumun, yıkım kararı verilmesine rağmen inşaatların durmadığını gösterdiğini belirtti. Ayrıca, rezerv alanların ilan edilmediğini ve kamuya bu bilgilerin şeffaf bir şekilde verilmesi gerektiğini de ekledi.
Köprü ayakları, bir ibret anıtı olabilir
İnşaat alanında devam eden köprü ayaklarını da hatırlatan Çalışkan, "İstanbul'un doğal kaynaklarını koruyacak eylemler yapmalıyız. İnsancıl bir yaşam herkesin hakkı" dedi. İstanbul Barosu olarak mücadeleye devam edeceklerini belirten Çalışkan, bu inşaatların ileride bir ibret anıtı olmasını umduğunu söyledi.
Yerel halk inşaatları sorguluyor
Sazlıdere'de yetişen bir yerel halk üyesi ise, koyunlarının otlatma alanı olan bölgede TOKİ inşaatlarına dikkat çekerek, "Buralar bitti mi, buralara gelecekmiş" dedi. Kendisi az sayıda hayvancağı ile uğraştığını belirten vatandaş, komşusunun 550 koyunu olduğunu ve inşaat nedeniyle hayvanlarını başka bir köye götürdüğünü anlattı. Bu durumun yerel halk için zor olduğunu vurguladı.