İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Saraçhane eylemlerinde "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 14'ü tutuklu 16 gencin ilk duruşması yapıldı. Silivri'deki 2 no'lu duruşma salonunda gerçekleşen duruşmada sanıklar hazır bulundu. Aileler çocuklarını alkışlarla karşıladı. Duruşma, kimlik tespitiyle başladı ve sanık avukatları, dosyaya delil olarak sunulan görüntülerin hukuka aykırı şekilde elde edildiğini belirterek dosyadan çıkarılmasını talep etti.
Sanık avukatları, delillerin 53 gün sonra görülebildiğini ve kolluk tarafından çekilmediğini, bu nedenle hukuka aykırı olduğunu savundu. Mahkeme bu talebi reddetti. Öğrencilerden Ayşe Kayacı ilk savunmayı yaptı ve yaklaşık 70 gündür hayatlarının çalındığını ifade etti. Avukatı Elif Altınbaş ise, dosyadaki tek delilin kimin çektiği bilinmeyen bir video olduğunu ve kolluğun fişleme faaliyeti yürüttüğünü iddia etti. Altınbaş ayrıca, Cumhurbaşkanlığı makamının 2017'de tarafsızlığını yitirdiğini ve dosyanın TCK 299 kapsamında değerlendirilemeyeceğini savundu.
Bir diğer öğrenci Berkay Ay, Valiliğin eylem yasağından haberdar olmadıklarını ve kısa süre alanda bulunduklarını söyledi. 68 gündür haksız yere tutuklu olduğunu ve delil olarak gösterilen fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığını belirtti. Yiğitcan Çepniler ise, panik atak geçiren kuzeni Berkay Ay'ı alandan çıkarmaya çalışırken çevik kuvvet ekiplerine sığındıklarını ve gözaltına alındıklarını anlattı. Avukatı, kolluktaki fotoğrafların müvekkilleriyle alakası olmadığını ve olayın 'Pardon filmi' gibi olduğunu ifade etti. Avukatlar, mahkeme salonunda alkışlandı. Burak Yıldız ise, iddia edilen videodaki kişinin kendisi olmadığını ve aylardır ailesinden uzak kaldığını, aç bırakıldığını ve hücrelere atıldığını söyledi. Avukatı Serap Sergin, İstanbul Barosu'nun cezaevi koşullarıyla ilgili hazırladığı bir ihtarnameyi paylaştı.