Haber: Beril KALELİ
(İSTANBUL) Saraçhane eylemlerine katıldığı iddia edilen 110 kişinin yargılanma süreci bugün de devam etti. Davaya bakan sanıklar ve avukatlar, iddianamede yer alan bazı tarih ve mekan bilgileri konusunda hatalar olduğunu vurguladı. Davada ifade veren bir öğrenci, 26 Mart tarihine ait olduğunu öne süren fotoğrafın aslında okuduğu üniversitenin önünde, daha önce çekildiğini belirterek, "Okulum orada bulunduğu için orada olmam son derece doğal. 26 Mart'ta da değildim, o tarihte gözaltındaydım" şeklinde savunmasını sürdürdü. Duruşma, 31 Ekim'e ertelendi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesiyle başlayan süreç, 19 Mart tarihinde gözaltına alınmasıyla geniş bir eylem dalgasını tetikledi. Özellikle İstanbul'da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bulunduğu Saraçhane'deki protestolar günlerce sürdü. 26 Mart'ta evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınan çoğunluğu genç ve öğrenci olan 110 kişi hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Davanın ilk duruşması dün başlamıştı ve tutuklu sanık bulunmadığı için bugüne kadar devam etti. İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bu dava, daha büyük bir salona sahip olan 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmada sanıkların savunmaları alındı.
Sanık öğrenciden fotoğraf itirazı
Sanıkların avukatları, iddianamede yer alan tarih ve yer yönünden hatalar konusunda hassasiyeti ortaya koydu. Bir öğrenci, iddianamede belirtilen fotoğrafın, okuduğu üniversitenin önünde çekilmiş olduğunu ve o tarihe ait olmadığını ifade etti. Öğrenci, "Okulum orada bulunduğu için orada bulunmam kadar doğal bir şey yok. 26 Mart'ta gözaltındaydım" şeklinde konuştu.
Müdafi avukatlardan Ezgi Önalan, iddianamedeki hatalar hakkında, "Polis işini baştan savma yapmış, savcı da üzerine düşeni yapmamış" eleştirisini getirdi. Önalan, isnat edilen suçun özgül bir şekilde tanımlanmaması ve iddianamede belirtilen tarihte bir olay gerçekleşmediği için bu yargılamanın yapılamayacağını savundu.
Bir sonraki duruşma, 31 Ekim için belirlendi ancak sanıkların savunmalarının tamamlanması için duruşmanın yarın da devam etmesine karar verildi.