Hatay'ın Samandağ ilçesinde, toplu deprem konutu yapımı için kamulaştırılan Mağaracık, Kurtderesi ve Vakıflı mahallelerindeki arazilerle ilgili dava, Antakya 3’üncü İdare Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, arazileri kamulaştırılan mahalle sakinleri, avukatları, TOKİ avukatları ve çevre savunucuları katıldı.
Müşteki Semir Turunç, geçim kaynakları olan tapulu arazilerine el konulduğunu belirterek, devletin bölgedeki hazine arazilerini kullanmak yerine tapulu arazilere yönelmesini anlamadığını ifade etti. Turunç, "Hazine arazisi varken bizim arazilerde bloklar yükseliyor. Buradan geçim sağlayan aileler bundan sonra ne yapacak?" diye sordu. TOKİ avukatı ise depremzedelerin konut ihtiyacına dikkat çekerek, kamulaştırmanın "üstün kamu yararı" gerekçesiyle yapıldığını savundu. Zemin etüdünün yapılaşmaya engel olmadığını, sadece binanın nasıl yapılması gerektiğini belirlediğini söyleyen avukat, "TOKİ’nin 1984’ten beri yaptığı hiçbir bina yıkılmadı" dedi.
Müşteki avukatı Ecevit Alkan, kamulaştırma kararından kimsenin memnun olmadığını, insanların yıllarca çalışıp edindikleri arazilerinden ayrılmak istemediklerini belirtti. Alkan, "Burada satın alınan arazi değil, hayatlar. İnsanların ellerine para verip, ‘İstanbul’a, Ankara’ya git’ diyorsunuz. Kimse gitmeyecek" dedi. Alkan ayrıca, Mağaracıklıların zemin kaygan uyarılarına rağmen yeterli etüt yapılmadığını, Samandağ'da 4 bin hak sahibinin TOKİ'yi kabul etmeyerek kendi imkanlarıyla prefabrik ev yaptığını söyledi. Mahkeme sonrası açıklama yapan El Koymalara Karşı Direniş Platformu üyesi Çağla Cemali, TOKİ'nin rant amacıyla hareket ettiğini iddia ederek, "Topraklarımızı korumaya direnmeye devam edeceğiz" dedi. Avukat Cuma Irmak ise ada bazlı zemin etüdünün bilimsel olmadığını, parsel bazlı etüt yapılması gerektiğini vurguladı.
