Hüseyin Hüsnü MEMECAN / Dokuz Sütun
TV programlarıyla da tanınan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta katılımcıların sağlık konusunda merak ettikleri soruları cevapladığı özel bir söyleşi programı ile Başakşehirlilerle buluştu. Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşi programında Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta tıptan uzak kalarak da sağlıklı bir yaşam sürdürülebileceğini vurguladı, ” İnsanlar sağlıklı ve uzun yaşamalarını tıpa bağlıyorlar ama esasında modern tıbbın insanların sağlıklı ve uzun yaşamasında çok bir katkısı yoktur. Tabi ki hasta olduğumuzda müracaat edeceğimiz yer tıp ama insanların hasta olmaması için tıptan pek bir şey beklememesi gerekiyor. Bütün mesele bizim sağlıklı yaşamanın icaplarını yerine getirmemizdedir. Sağlıklı yaşayabilmek de öyle abartıldığı kadar zor bir şey değildir. Sağlıklı yaşamının birkaç maddesi var. Bunlardan biri sağlıklı beslenmek, hareket etmek ve sigara alkol kullanmamak. Bunları layıkıyla yerine getiren insanların obezite, diyabet, kalp hastalıkları, astım gibi hastalıkların yüzde seksen oranında ortadan kaldırmak mümkündür.
SAĞLIKLI BESLENME
Sağlıklı beslenmenin en önemli etmeninin sağlıklı gıda ürünleri tüketmek olduğunu belirten Küçükusta şöyle devam etti, “Sağlıklı yaşam sürdürebilmek için en önemli madde ise yediğimiz gıdaların sağlıklı ve güvenli olmasıdır. Biliyorsunuz GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar) son senelerde çok konuşuluyor. Haber programlarında ekmekte ki bir katkı maddesinde GDO çıktı diye söyleniyor. GDO insanlara tanıtılırken insanların sağlığı ve iyiliği içinmiş gibi tanıtılıyor ama esasında ticari bir şeydir. Mümkün olduğunca paketlenmiş yiyecekleri kullanmamamız gerekiyor. Markete gidip her yiyeceği hazır olarak bulmak mümkün ama evde kendinizin hazır olarak almadığınız süt ile yaptığı bir yoğurt, ayran veya kefir daha sağlıklıdır.” Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Prof. Dr. Küçükusta D vitaminin çok önemli olduğunu belirtti, “D vitamini vücutta yapılamayan mutlaka dışarıdan alınması gereken bir maddedir. D vitamini esasında bir vitamin değildir. Bu hormon dediğimiz kana verilen bir maddedir. Mesela insan vücudunda C vitamininin yapılması mümkün değildir C vitamininin dışarıdan gıdalar ile alınması gereklidir. D vitamini derimize güneş ışınlarının teması ile deride yapılan vitamindir. Türkiye yılın birçok günü güneş alan bir ülke, güneşsiz geçen günleri çok azdır. Ve vücutta depolanan D vitamini üç dört ay boyunca devam eder. Sabah veya akşamüzeri alınan güneş ışığı eğik bir açıyla geldiğinden vücudunuz D vitamini alamaz bunun yerine güneş ışınları tam öğle saatindeyken alınması daha doğrudur. Camdan gelen bir güneş ışığının size D vitamini açısından bir katkısı olmaz. Güneş ışınlarının doğrudan doğruya derinize temas etmesi gerekiyor.”
