(ANKARA) - Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Suriye'de konuşlu Türk birliklerinin durumu hakkında gelen bir soruya net bir yanıt verdi. Ayrıca, Rusya'nın S-400 hava savunma sistemlerini geri istediği yönündeki iddialara da açıklık getirdiler.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müsteşarı ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlediği haftalık basın toplantısında önemli bilgiler sundu.
Aktürk, yarın kutlanacak Gaziler Günü'nün, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e "Gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesinin verilişinin 104. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, tüm şehitler ve gaziler için rahmet, minnet ve saygılarını iletti. Hayatta olan gazilere sağlık ve esenlik diledi. Ayrıca, Konya'da nöbeti sırasında rahatsızlanarak şehit olan piyade uzman çavuş Hüseyin Günay'a Allah'tan rahmet diledi.
"605 kilometrelik tünel kullanılamaz hale getirildi"
Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörle mücadele ve hudut güvenliği faaliyetleri hakkında bir haftalık raporunu paylaştı. Bir PKK'lı teröristin teslim olduğunu ve sınır ötesinde gerçekleştirilen operasyonlarda çok sayıda silah ve mühimmatın imha edildiğini aktardı. "Suriye Harekat Alanları'ndaki Tel Rıfat'ta toplam 240 kilometre, Menbic'te ise 365 kilometre uzunluğundaki tünellerin yok edildiğini söyledi. Toplamda 605 kilometrelik tünelin kullanılamaz hale getirildiğini belirtti.
"Son bir haftada 8'i terör örgütü mensubu olmak üzere 540 kişi yakalandı"
Hudut güvenliği ile ilgili de bilgi veren Aktürk, teknoloji destekli sistemlerle yasa dışı geçişlere karşı etkin mücadelenin sürdüğünü ifade etti. Son bir hafta içinde 8'i terör örgütü mensubu olmak üzere toplam 540 kişinin yakalandığını ve 1 Ocak'tan bu yana yakalananların sayısının 6 bin 677'ye ulaştığını belirtti.
Ayrıca, bu hafta içerisinde engellenen 864 kişiyle birlikte yılbaşından bu yana sınırdan geçişi önlenen kişi sayısının 50 bin 308'e ulaştığını duyurdu. Aktürk, Van ve Hakkari hudut hatlarında gerçekleştirilen arama-tarama faaliyetlerinde toplam 22 kilogram uyuşturucu maddenin ele geçirildiğini de sözlerine ekledi.
"Uluslararası toplumu daha fazla gecikmeden etkili ve caydırıcı adımlar atmaya davet ediyoruz"
Zeki Aktürk, İsrail'in 16 Eylül sabahı Gazze'ye başlattığı kara harekatının bölgedeki insani trajediyi daha da derinleştirdiğini belirtti. Aktürk şu şekilde konuştu:
"İsrail'in, Gazze'de sivil halkı hedef alan saldırıları ve bölge ülkelerine yönelik provokatif eylemleri, Orta Doğu'yu bir kez daha topyekun istikrarsızlığa sürükleme niyetinin açık göstergesidir. Uluslararası toplum, Gazze'de yaşanan sistematik zulüm, devlet terörü ve soykırımı artık görmezden gelemez. Uluslararası toplumu, bölgede barışın ve istikrarın sağlanması adına daha fazla gecikmeden etkili ve caydırıcı adımlar atmaya, İsrail'e yönelik ciddi tedbirler almaya davet ediyoruz."
"Birliklerimizin Suriye'den geri çekilmesi ancak...."
MSB kaynakları, gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtladı. Bakanlık yetkilileri, Suriye'deki son durumla ilgili olarak Türk birliklerinin konumunda bir değişiklik bulunup bulunmadığına dair sorulara şu yanıtı verdi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'de ülkemizin ve sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, terörle mücadele etmek ve terör koridorunu engellemek üzere uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında bulunmaktadır. Birliklerimizin Suriye'den geri çekilmesi ancak, sınır güvenliğimizin tamamen sağlanması ve terör tehdidinin tümüyle ortadan kalkması durumunda yeniden değerlendirilebilecek bir konudur."
MSB kaynakları, Rusya'nın S-400 hava savunma sistemlerini geri istemesi ile ilgili basında çıkan iddialara da şu şekilde cevap verdi:
"S-400 Hava Savunma Sistemleri envanterimizdedir. S-400 konusundaki duruşumuzda bir değişiklik bulunmamaktadır"
GKRY'nin İsrail'den hava savunma sistemi tedarik etmesi
Bakanlık kaynakları, GKRY'nin İsrail'den hava savunma sistemi tedarik ettiğine dair haberler üzerine şu açıklamayı yaptılar:
"GKRY'nin İsrail'den Hava Savunma Sistemi tedarik ettiğine yönelik basında yer alan haberleri yakından takip ediyoruz. GKRY'nin devam eden silahlanma gayretlerinin ve Ada'daki barış ve istikrarı zedeleyecek faaliyetlerinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Ada'daki dengeleri bozmaya yönelik her türlü girişim dikkatle izlenmekte, KKTC'nin güvenlik ve huzuru için gerekli tüm tedbirler alınmaktadır. Türkiye, dün olduğu gibi bugün de KKTC'nin yanında ve destekçisidir. Kıbrıs Türk halkı da Türkiye'nin güvencesi altındadır."