Prof Dr. Süleyman Pampal’dan çarpıcı değerlendirme: Depremin şiddeti o illeri etkileyebilir

Prof Dr. Süleyman Pampal’dan çarpıcı değerlendirme: Depremin şiddeti o illeri etkileyebilir

Son dönemlerde Ege Denizi’nde art arda meydana gelen depremler vatandaşlar da paniğe neden oldu. Yunanistan’da alınan önlemler sebebiyle vatandaşlar olası büyük ölçekli bir depremin Türkiye’yi etkileyip etkilemeyeceğini de merak ediyor. Bu kapsamda Ege Denizi’nde yaşanan hareketliliği Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı, Jeoloji Mühendisi Prof Dr. Süleyman Pampal Kamu Son Haber’e değerlendirdi.

Ege Denizi’nde art arda meydana gelen depremler vatandaşlar da paniğe neden oldu. Yunanistan’da alınan önlemlerin sosyal medyada gündeme getirilmesiyle birlikte yaşanacak olası büyük bir depremin Türkiye’deki etkileri de vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Jeoloji Mühendisi Prof Dr. Süleyman Pampal Kamu Son Haber’e özel açıklamalarda bulundu.

SARİYE NUR DÖNMEZ/ ÖZEL HABER


‘’O BÖLGEDE ÇOK BÜYÜK BİR DEPREM AKTİVİTESİ BEKLEMİYORUZ’’

Prof Dr. Süleyman Pampal Ege Denizi'nde art arda meydana gelen depremlerin daha büyük ölçekli bir depremin habercisi olup olmadığına yönelik; Bu depremler volkanik faaliyetler nedeniyle yaşadığımız depremler,Santorini ve Kolombo aktif volkanik adaları var, biliyorsunuz. Santorini milattan önce 1600’de patlamış ve çok ciddi hasarlar ortaya çıkmış adanın neredeyse dörtte üçü kaybolmuş, su altında kalmış. Minos uygarlığı yok olmuş. Milattan sonra 1650’de yine patlamış ve 76 kişi ölmüş. 1956 yılında gerçekleşen 7.7’lik bir deprem var. O bölgede bir taraftan volkanik faaliyet diğer taraftan aktif faylar var. Meydana gelen o büyük depremle enerji boşaldığı için o bölgede çok büyük bir deprem aktivitesi beklemiyoruz ancak Girit, Rodos hattının güneyinde helen yayı ve doğuya doğru Kıbrıs yayları var. Bunlar, güneydeki Afrika levhası ile kuzeydeki Anadolu levhasının sınır hattı o bölgede 8 ila 8,5 büyüklüğünü bulan tarihsel dönem depremleri var. Onlar, ayrı, bundan (Ege Denizi’nde yaşanan depremler) bağımsız olarak olma ihtimalleri var ama onları tutacak olursak, son deprem aktivitesi, 2011 yılında başlayarak, 2012’de sona eren deprem fırtınası olarak adlandırılan aktiviteye çok benziyor’’. diyerek, O yıllarda büyük bir depreme neden olmadığına dikkat çekti. Pampal ‘’Volkanik patlamada gerçekleşmedi ancak şimdi gerçekleşir ya da gerçekleşmez demek mümkün değil. Deprem olabilir mi? 6 ila 7 büyüklüğünde deprem olma ihtimali var ama çok yüksek değil bu ihtimaller. Bu şekilde sönümlenme ihtimali var. Bu konuda bölgede yapılan özellikle Avrupa Birliği projeleriyle Yunanistanlı bilim insanlarının yürüttüğü projeler var. Bu kapsamda çok büyük bir tehlikeye işaret etmiyor.Bu hiç olmayacak anlamına gelmiyor ama ,5 ila 5,5 büyüklüğünü geçmeyen sismik aktivite bir süre devam ederek, sönümlenme ihtimali var. Tabii bu volkanizmanında faaliyete geçmeyeceği anlamına gelmiyor. Bununla birlikte bölgede yapılan ölçümler sebebiyle eğer patlayacaksa bunun daha önceden haber verilmesi de mümkün. Durup dururken patlamaz. Bu depremlerden bağımsız olarak güneyde daha büyük depremler de olabilir.’’dedi.


Bununla birlikte bu depremlerin her zaman yaşanabilecek depremler olduğunu da vurgulayan Prof Dr. Süleyman Pampal; ‘’ Yaşadığımız deprem aktivesinin kaynağı volkanik faliyetlerdir. Lavlar yükselirken, ısınan ve ergiyen kabuk parçası hacmini soğuk olan yeryüzüne doğru genişletmek istiyor. Bu yükselme esnasında da bölgede bulunan fayları harekete geçiyor, onları kırıyor hatta yeni faylar oluşturuyor. Bu volkanik faaliyet geçtiğimizde yeryüzüne çıkmış, volkanizma, yanardağ şeklinde deniz altında ya da deniz üstünde olması mümkün. Zaten Ege’deki adaların pek çoğu bu şekilde oluşmuş volkanik kökenli adacıklardır. Alttaki Afrika levhasının ucu Ege’nin altından yeryüzüne çıkar. Bu olay su altında da yaşanabilir ya da su üstüne kadar çıkarak adaları,adacıkları oluşturur. Bu esnada da volkanik kökenli depremler ya da depremcikler yaşanır. Tabii bu esnada daha ileri de giderek daha geniş bir bölgede zaten aktif olan fayları da harekete geçirebilir ama Sentorini bölgesi de kapsayan bölgenin büyük aktif fayı muhtemelen 1956 tarihinde kırıldığı ve 7.7’lik depremi ürettiğinden dolayı bu bölgede büyük bir deprem beklemiyoruz.’’ şeklinde konuştu.

O İLLER DEPREMİN BİRİNCİL ETKİSİNİ HİSSEDEBİLİR


Jeoloji Mühendisi Prof Dr. Süleyman Pampal yaşanan artçı depremlerden bağımsız olarak, o bölgede meydana gelecek herhangi bir depremin Türkiye’ye etkisine ilişkin ‘’Öncelikle Santorini çevresindeki adaları ve batıya doğru Yunan kıyılarını etkileyebilir. Bize biraz daha uzak 150-200 km’lik bir mesafe. Bizim ülkemizde de buna bağlı değil ama bundan bağımsız büyük bir deprem olursa Güney Batı Anadolu dediğimiz; Antalya, Muğla, Aydın, İzmir kıyılarında birincil yani depremin sarsıntı etkisini ve ikincil, yani tsunami etkisi söz konusu olabilir ama paniğe gerek yok, zaten gerekli tedbirler alınıyor. Bölgede tsunamiye karşı AFAD’ın alarm tertibatı kurduğunu ve insanları bilgilendirdiğini görüyoruz. Zaten tsunami büyük deniz altı depremlerinden sonra gerçekleşir kıyıya ulaşması, üst merkezin ( Tsunaminin başladığı yer) kıyıya olan mesafesiyle ilgilidir. Bizim de bölgeye uzaklığımız 150-200 km olduğuna göre 15-20 dakika belki de 30 dakikayı bulabilir kıyıya ulaşması. O zamana kadar da uyarı verilecek, sirenler çalınacak vatandaşlar yüksek yerlere çıkacak, hiç birşey yapamazlarsa apartmanın en üst katına çıkacaklar. Çünkü bizim kıyılarımızda 20-30 metre yüksekliğinde dalgalar söz konusu değil belki 3-5 metre yüksekliğinde dalgalar ulaşabilir. Bu durumda da belki bir apartmanın ilk iki katı su altında kalabilir.Ancak tüm bunları yapabilmek içinde ilk olarak vatandaşın ne yapacağını bilmesi ikinci olarakta vatandaşa bu uyarıların zamanında yapılması gerekiyor. Bu çalışmaları hızlandırmak lazım.’’ şeklinde konuştu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.