19 Mayıs Dünya İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Günü dolayısıyla Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sarıkaya bir açıklama yaptı.
Prof. Dr. Sarıkaya, karın ağrısı, ishal ve kanlı dışkılama gibi belirtilerle yaşam kalitesini düşüren inflamatuar bağırsak hastalıklarının, uzun süren ve tekrarlayan ataklarla seyreden kronik bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Sarıkaya, "Bu hastalıklar doğru tedavi ve beslenmeyle kontrol altına alınabilir" dedi. İltihaplı bağırsak hastalıklarının (inflamatuar bağırsak hastalıkları) en yaygın iki türünün ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. Sarıkaya, 19 Mayıs Dünya İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Günü'nde yaptığı açıklamada, doğru tedavi ve beslenme ile bu hastalıkların kontrol altına alınabileceğini vurguladı. Bağırsak hastalıklarının genellikle uzun süreli ve tekrarlayan ataklarla seyrettiğini belirten Prof. Dr. Sarıkaya, ülseratif kolitin daha çok kalın bağırsağı etkileyerek kanlı ve mukuslu dışkılama ile belirti verdiğini, Crohn hastalığının ise daha çok ince bağırsağı tuttuğunu ve karın ağrısı ile ishalle kendini gösterdiğini ifade etti. Prof. Dr. Sarıkaya, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bu hastalıkların sosyal yaşantıyı da olumsuz etkilediğini, gece uykudan uyandıran dışkılama isteği ve sürekli karın ağrısı gibi semptomların hastalarda ciddi bir yaşam zorluğu oluşturduğunu belirtti.
Prof. Dr. Sarıkaya, inflamatuar bağırsak hastalıklarının tanısında laboratuvar testleri, görüntüleme teknikleri ve endoskopik incelemelerin kullanıldığını, hastalığın kesin tanısı için en önemli yöntemlerden birinin endoskopik inceleme olduğunu söyledi. "Videokapsül endoskopi ve kolonoskopi gibi teknikler, hastalığın doğru teşhisinde önemli rol oynamaktadır" diyen Prof. Dr. Sarıkaya, hastalığın kronik ve tekrarlayıcı yapısı nedeniyle tanı konduktan sonra uzun vadeli bir tedavi planı oluşturulması gerektiğini, tedavi sürecinde raporlu ilaçlar kullanmak ve düzenli kontrolleri aksatmamanın çok önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Sarıkaya, "Aksi halde bağırsakta yapısal deformiteler oluşabilir ve bu durum cerrahi müdahaleye kadar giden bir sürece yol açabilir" ifadelerini kullandı.
İBH hastalarının beslenme alışkanlıklarının hastalığın seyri üzerinde önemli etkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Sarıkaya, şekerli, paketlenmiş gıdalar, gazlı içecekler, baharatlı yiyecekler, mangalda ateşle temas eden etler ve işlenmiş et ürünlerinden kaçınmak gerektiğini söyledi. İBH tanısı konmuş hastaların diyetlerine özen göstermeleri gerektiğini belirten Prof. Dr. Sarıkaya, doğru beslenme planı oluşturmanın tedavi başarısını doğrudan etkilediğine ve hastaların düzenli kontrollerini ihmal etmemeleri gerektiğine dikkat çekti.
