PKK Türkiye'den çekiliyor, barış süreci başlıyor

PKK Türkiye'den çekiliyor, barış süreci başlıyor

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, PKK'nın çekilme kararını önemli bir aşama olarak değerlendiriyor.

(ANKARA) - DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, PKK'nın Türkiye'den çekilmesi kararını tartıştı. Bakırhan, bu kararın süreçteki ilk aşamanın sona erdiğini gösterdiğine dikkat çekerek, artık hukuki ve siyasi yollarla toplumsal barışa geçiş yapma zamanının geldiğini ifade etti.

Hatimoğulları, Ankara'daki basın toplantısında daha fazla ayrıntıya girdi.

Bakırhan, terör örgütü PKK'nın Türkiye'den çekilmesiyle ilgili önemli görüşlerini paylaştı:

Bakırhan, eğer bu süreç düzgün bir şekilde yönetilirse, Türkiye'nin sorunları diyalog yoluyla çözen ve dünyaya umut veren bir örnek oluşturabileceğini vurguladı ve şöyle devam etti:

Meclis, bu tarihi süreçte sorumluluğuna uygun hareket etmelidir. Bu adımla birlikte toplumsal barışı güçlendirmek ve demokratik siyaseti tartışmasız geliştirmek için yeni sorumluluklar doğuyor. Kalıcı barışı inşa etme hedefiyle tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu sürecin başarısı yalnızca Türkler ve Kürtler için değil, Orta Doğu'daki bütün kimliklerin ve halkların ortak kazanımı olacak. Yüzyıldır barışı bekleyen değerli yurttaşlarımız göz önüne alındığında, barış sürecinde atılacak her adım, umutların daha da büyümesine katkıda bulunacaktır. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak önümüzdeki en büyük görevdir. İki gün sonra Cumhuriyet'in 102. yılına ulaşacağız. 29 Ekim yaklaşırken, Cumhuriyet'in kuruluşu elbette çok önemli. Ancak, Cumhuriyetimizin tam anlamıyla demokratikleşememesi, Türkiye'nin demokrasi sorunlarının birikmesine neden oldu ve bu durum bir asırdır büyük sıkıntılar yaşatıyor. Artık bu ülkenin, bir yüzyıl daha acı çekmesine, geçmişteki olumsuzluklarla ve hukuksuzluklarla uğraşmasına fırsatı ve sabrı kalmadı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında adalet ve hukukun geliştirilmesi, eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve Cumhuriyetimizi gerçek anlamda demokrasi ile taçlandırmak en önemli görevimizdir. Eğer iyi okursak son bir yıl içinde atılan tarihi adımlar, ikinci Cumhuriyeti demokratikleştirmek için bize büyük bir fırsat sunuyor.

Demokratik entegrasyon ile barış inşa etmeliyiz

Bu dönemin anahtar kavramlarından biri demokratik entegrasyon. Bu anlayış ile barışı inşa etmek, demokratik bir Cumhuriyete açılan kapıyı aralayan önemli bir gelişme olacaktır. Barış sürecinde silahların sustuğu, çatışmaların sona erdiği bir evreye geçtik. Bu aşamayı birlikte tamamladığımızda Türkiye, onurlu bir barış ve demokratik bir dönüşüm sürecine iyice yaklaşmış olacak. Bu aşamada, tüm siyasi aktörler ve taraflar arasında tamamen açık bir diyalog ortamı oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Fikirlerimiz ve değerlendirmelerimiz arasında farklılık olabilir. Eleştiriler elbette doğaldır. Ancak barış konusunda ortaklık oluşturmak ve bu tarihi fırsatı birlikte değerlendirmek hayati önem taşımaktadır. Tüm yurttaşlarımıza çağrımız, barışın herkesin yaşam tarzının, düşüncesinin ve tercihlerinin özgürce var olduğu bir Türkiye'nin teminatı olduğudur. Özgürlük alanını genişletme ve demokrasi inşa etme mücadelesi hepimizin ortak sorumluluğudur. Başarabiliriz, başarmalıyız. Unutmayalım ki değerli Türkiye yurttaşları, barışın kaybedeni olmaz. Gelin mücadele ederek tüm Türkiye halklarının kazanmasını sağlayalım. Tarih, kurma fırsatına sahip olup da kurmadığımız barış ile bizi yargılamasın.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.