(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi. "'Buradan Erdoğan'a sesleniyorum: Trump seni Küçükçekmece'nin elinden kurtaramaz. İstanbul'un elinden kurtaramaz, seçmenin elinden kurtaramaz'" dedi.
Bugün CHP, Silivri'de tutuklu cumhurbaşkanı adayı ile erken seçim talebi için 58'inci "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingini Küçükçekmece Fevzi Çakmak Meydanı'nda gerçekleştirdi. Özgür Özel, burada şu ifadeleri kullandı:
''Bizi cezaevinden dinleyen yiğitlerden biri Beyoğlu Belediye Başkanımız İnan Güney. Niye ismini anıyorum? Çünkü yakın zamanda okullar açıldı ve kantin fiyatları fahiş bir seviyeye ulaştı. Geçen seneyi düşündüm. İnan ile Beyoğlu'nda bir emekli evinde kahvaltı yapıyorduk. Bir çocuk yanımıza gelerek, "İnan Bey, okuldaki su için teşekkür ederim" dedi. İnan bu selamı başıyla kabul etti. Ben de "Okul suyu mu?" diye sordum. "Evet, genel başkanım. Beyoğlu'nda zengin de var ama fakirler daha fazla. Zil çaldığında çocuklar teneffüse çıkıyor. Parası olan kantine gidip suyu alıyor, parası olmayan ise tuvalet çeşmesini kullanmak zorunda kalıyor. Ben bu okullarda arıtma sistemli su sebilleri koydum. Şimdi Beyoğlu'nda zengin çocukları da, fakir çocukları da tertemiz su içiyor" dedi. Bunu duyar duymaz Gökhan Bey'e, belediyelerden sorumlu genel başkan yardımcımıza, "Bu projeyi yaygınlaştırın" dedik. İstanbul'daki tüm izin veren okullarda, örneğin Tuzla'daki okullarda, CHP'li belediyeler sayesinde temiz ve bedava okul suyu var artık.
''CHP iktidar olursa her çocuk okula giderken 3 kap sıcak yemek yiyecek''
Yoksul çocuklara beslenme çantalarını CHP'li belediyeler sağlıyor. Kantinde simit 20 lira, ayran 20 lira, bir kaşarlı tost ise 80 lira. Zil çaldığında çocuklar teneffüse çıkacak, parası olan tostunu yiyecek, benim gariban evladım onu izlemek zorunda kalacak. Türkiye'ye söz veriyoruz: CHP iktidarında her çocuk okula giderken 3 kap sıcak yemek yiyecek.
''Her çocuk okula başlarken 15 bin lira aile hesabına yatacak''
Okullar açılıyor. Bir çocuğun okula dönüş maliyeti 10 bin lira. Bir çocuğun okula başlama maliyeti 15 bin lira. Size söz veriyoruz: Belirli bir gelir seviyesinin altında her çocuk okula başlarken 15 bin, her yıl okula devam ederken de 10 bin lira, ağustos ayında ailesinin hesabına yatırılacak. CHP, madenleri peşkeş çekmeye, ihaleleri dağıtmaya değil, yoksul çocuklara sahip çıkmaya, orta direği ayağa kaldırmaya, yoksulluğu yok etmeye geliyor.
''Tokyaz ailesinin mücadelelerinde sonuna kadar yanındayız''
Bu iktidar, 23 yılın sonunda kadına, çocuğa ve doğaya iyi gelmedi. Ormanlara da. Küçükçekmece'de Ayşe Tokyaz kardeşimiz maalesef öldürüldü. Bedeni bir bavula koyularak Eyüpsultan'a taşındı. Daha sonra anlaşıldı ki, soruşturmada katile bilgi sızdırılıyor. Ailenin adalet kaygıları var. CHP üyeleri olarak, Tokyaz ailesine hem hukuki destek hem de mücadelelerinde sonuna kadar arkasındayız. Bu davanın takipçisiyiz.
''Meşruiyeti Trump'tan arayan Küçükçekmece'de böyle perişan olur''
Erdoğan kendine çalıştı, yetmedi. Zenginlere çalıştı, yetmedi. Şimdi kime çalışıyor? Trump'a. Tayyip Bey, meşruiyeti okyanus ötesinden ararsan Küçükçekmece'de böyle perişan olursun. Bu ülkede gerçek patron milletin kendisi. Trump'a gittiğinde hediye paketleri yaptırıyor. Senin benim paramla 225 Boeing alıyor. Abartılı fiyatlarla Amerika'dan sıvılaştırılmış gaz alıyor. Trump istedi diye Çin mallarının vergisini artırıyor. Amerikan mallarındaki vergiyi sıfırlıyor. Bu durumda Türk üreticileri zorda kalıyor. Amerikan viskisi ve otomobillerinden vergi almazken, vatandaşın cebinden bir kuruş bile vermekten kaçınmıyor. Trump'a gelince var, vatandaşa gelince yok.
''Trump seni seçmenin elinden kurtaramaz''
Erdoğan'a soruyorum: Gittin geldin, Trump ne istediyse verdin. Amerika'dan bu ülkenin insanına ne fayda sağladın? Hiçbir şey almadın. Meşruiyet bekliyorsun. Gördüğünüz gibi Erdoğan, "Gazze savaşını bitiremedi Trump" demiş. Amerika'nın Dışişleri Bakanı ise, "Bunlar kapıda bekler. 5 dakika görüşmek için yalvaracaklar" diyerek Erdoğan'ı aşağılıyor. Bu halk, Cumhurbaşkanı'na böyle laflar söylenince rahatsız oluyor ama bu adamların umuru bile olmuyor. Tek dertleri iktidarlarını sürdürmek, Trump'a yaranmak. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum: Trump seni Küçükçekmece'nin elinden kurtaramaz. İstanbul'un elinden kurtaramaz, seçmenin elinden kurtaramaz.
''Filistin davasında kararlılığımız sürüyor''
Amerika, Gazze planını açıkladı. Biz Filistin'de zulmün, soykırımın son bulmasını istiyoruz. İnsani yardımların gitmesini, Gazzelilerin orada kalmasını istiyoruz. Ancak, Amerikalılar yine 100 yıl önce olduğu gibi İngiltere ile oturup, Filistinlilere sormadan plan yapıyor. Bu planın sonunda kan duracak ama bu adil bir barış değil. Ama en kötü barış bile savaştan iyidir. Bütün dikkatimizle bu meseleyi izliyoruz. Ama ABD, Filistin'e danışmadan yaptığı planla Irak'ın işgaline onay veren Tony Blair'i oraya oturtmakla, Birleşmiş Milletler'e sadece insani yardım dağıtma görevi vermekle bu sorunları çözemez. Biz gözümüzü dört açarak buraya döndük ve hükümeti uyarıyoruz. Filistin meselesinde, Trump'ın çizdiği sınırların dışındayız. Biz, Bülent Ecevit'in Yaser Arafat ile kurduğu dostluğun peşindeyiz. Biz, Filistin davasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kararlılığındayız.
''Filistin halkının yanındayız''
İsrail askerleri şu anda Sumud filosu etrafını kuşatmış durumda. Barış olacak ama şu an barışa giden yolu engelliyorlar. Buradan Filistinli kardeşlerimize ve Sumud Filosu'ndaki barış aktivistlerine Küçükçekmece'den en güçlü selamlarımızı gönderiyoruz. Erdoğan kabullense de biz, Filistin'in teslim alınacağı bir iki devletli çözümün unutulmasının, Filistin'de İsrail işgalinin sona erip Trump'ın ihlâkının meşrulaşacağı bir oldu bittiye karşı Filistin halkının arkasındayız. Onlara sahip çıkmaya devam edeceğiz.
"Ne tiktokçu Hakan, Ne Bilal Erdoğan; geliyor Ekrem Başkan"
Bir yandan ülkede bunlar olurken, dünyada da farklı gelişmeler yaşanıyor. Hakan Fidan ve AKP içindeki gruplar, birbiriyle çatışmaya devam ediyor. Bazıları "Erdoğan artık 71 yaşında" diyerek Erdoğan sonrasını işaret ediyor. Ancak ben, Türkiye'de iktidar partisinin bir karışıklık yaşamasını istemem. Sorunlarını çözmelerini istiyorum. Ne Hakan, ne Bilal Erdoğan; gelecek Ekrem Başkan.'
''Erdoğan kendi hocasına "Yaş 70, iş bitmiş" diyordu''
Küçükçekmece'den tüm Türkiye insanlarına hatırlatmak istiyorum: Biz kimsenin yaşını eleştirmiyoruz. Bu konu gündeme geldiğinde hatırlatıyor, parti içinde konuşuluyor ama biz bunlara girmiyoruz. Erdoğan, kendi hocası Erbakan'a demişti ki, "Yaş 70, iş bitmiş'. AK Gençler, Erdoğan'ın yaşına laf edene "Ayıp ediyor" diyorsunuz ya, Erdoğan kendi hocasına "Yaş 70, iş bitmiş" derken, başka bir başbakana, rahmetli Ecevit'e de, "Ölünce mi bırakacaksın?" diyordu. AK Partililere ve özellikle gençlere hatırlatıyorum. Bu Erdoğan, 70 yaşını geçenlere "Sende iş bitmiş" diyen bir kişidir. Kimin peşinden gittiğinizi görün artık.
"Bu ülkeye halkın iktidarı gelecek''
Bugün 19 Mart darbesinin 195'inci günü. Gelecek hafta 200'üncü günde büyük bir eylemde buluşacağız. Önceden Trump'tan icazet alanlar, şimdi koltuklarını Trump sayesinde ayakta tutmaya çalışıyor. Gerçekle karşı karşıyayız. Bugün Ekrem İmamoğlu niçin hapiste? Onun bir suçu yok. Suçu, dört kez üst üste Erdoğan'ı yenmekte. Onun için hapiste. Ama Ekrem Başkan ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni yenmek yerine, kendine güvenmekten kaçınan bir anlayış var. Mart ayında Ekrem Başkan'a saldıranlar, geçtiğimiz hafta Mansur Başkanımızı hedef almaya kalktılar. Erdoğan'a şunu söylüyorum: 195 gün önce, "Bir aya kadar sokağa çıkamazlar" demiştin. 195 gün sonra, Küçükçekmece'nin gözüne bakarak söylüyorum. Ekrem Başkan da Mansur Başkan da tertemizdir. Onlar seni yenecek. Bu ülkeye halkın iktidarı gelecek. Biz kazanacağız, sen yenileceksin. Halk kazanacak, millet kazanacak. Bir devir kapanacak, diğer bir devir açılacak. Bakan çocuklarının devri sona erecek, vatan evlatlarının devri başlayacak."
(SÜRECEK)
